Bilinen dünyadaki en eski bilgisayar Antikythera‘nın Yunan adasının kıyılarında güvensiz bir şekilde 2.000 yıldan daha uzun bir süredir suyun derinliklerinde duruyor. Eski astronomik bilgisayar, suyun, kumun ve bir zamanlar onu taşıyan yıkık gemilerin ağırlığı altında bronz dişlileri ve mekanik parçaları ile paslanmış durumda tarihi gizliyor.
20. yüzyılın başlarında, bir grup balıkçı akşam yemeklerinden sonra dalış yaparken bir enkaza ve enkazın çürüyen hazinelerine rastladı. Balıkçılardan biri, bronz bir kol takarak mürettebatlarına geri döndü. Ki bu Antikythera enkazından yüzeye çıkan ilk şeydi.
İki yıl sonra 1902 yılında Spirydon Stais, enkaz hazinelerini barındıran müzeyi ziyaret etti. Ziyaret sonrası Yunanlı siyasetçi Stais, enkaz hazinelerinin etkisi ile bir gemi ile su altı kazılarını düzenledi.
Madeni paralar, heykeller ve seramiklerin ortasında, yeşil renkli bir metal topa dikkat çekiyordu. Bu Antikythera Mekanizması olarak bilinen eski bilgisayarın bir parçasıydı.

New York Üniversitesi Profesörü Alexander Jones, elde edilen bulgular ışığında Google Doodle uygulaması ile Stais’in keşfinin 115. yıl dönümü kutlamasının aslında 18 Mayıs yada mayıs ayı sonlarında yapmanın daha doğru olabileceğini söyledi.
Bu konuda çalışan Akademisyenler bulguların meydana geldiğini bildiren çağdaş gazete hesaplarından kesin tarihi belirledi. Ama Jones “1902 yılında Yunanistan hala Julian takvimini kullanıyordu. Ve bu yüzden bir önceki Cumartesi 18. Julian’dı. Dünyanın geri kalanında ise Gregoryen takvimine göre 31 Mayıs idi. ” dedi
Son yıllarda, bilim adamları Antikythera Mekanizması’na bakmak ve muhtemelen ilk yapıldığı zamanlardaki (M.Ö. 70 ile 200 yılları arası) gibi yeniden yapılandırmak için X-ışınları ve BT taramaları kullanıyorlar.
Antikythera’nın Yapısı
Saat ölçülü cihaz, 30 adet birbirine kenetlenmiş kadran ile dönen dişlilerden oluşuyor. Bu cihaz Güneş, Ay, tutulmalar, gezegenlerin takip edilmesinde ve Olimpiyat oyunlarının zamanının belirlenmesinde kullanılıyordu.

Kadranın içinde bulunan kol sayesinde (El ile çevrilen) cihaz (büyük olasılıkla ahşap) çerçeveden çıkmadan dişlileri döndürüyordu. Kullanıcının tutulmaları ve gök cisimlerinin gökyüzünde yaptığı geçişleri doğru bir şekilde tahmin etmesine imkân tanıyordu.
Smithsonian Enstitüsü’nden Jo Marchant “Daha sofistike olamayacak kadar gerçek olan bir şey bin yıldan sonra yeniden gün yüzüne çıkıyor.” dedi.
The Washington Post’da yer alan Sarah kaplan’ın haberine göre: taramalar ayrıca bir yazıt ortaya çıkardı. Yazıt 2016 yılında cihaza ait açıklayıcı etiket türü olarak ifade ediliyor. Tutulmaların renklendirmeleri (O sırada astrolojik tahminlerde bulunmada kullanılan ayrıntılar) üzerine yapılan bir tartışma da var.
Ancak araştırmacılar, cihazın amacını ya da kimin kullandığını kesin olarak bilmiyorlar. Muhtemelen de bu asla öğrenilemeyecek. Ancak Antik Batıktan geri kazanılan parçaların Antikythera Mekanizmasına ilişkin kalan soruları yanıtlayacağını umuyorlar.
Hikayenin önceki bir uyarlaması da şöyle: Valerios Stais‘i Antikythera Mekanizması’nı keşfeden kişi . Aslında ilk keşfi yapan Valerios Stais’in kuzeni olan Spirydon Stais’ti. Hikaye aynı zamanda doğru yıl dönümü tarihinin bir tartışmasını içerecek şekilde güncellendi.