Yapılan çalışmada, 60’lı yaşlarındaki 7500 erkek 10 yıl boyunca E vitamini ve Selenyum kullanmışlar ve yaklaşık 70’li yaşlarında tekrar değerlendirmeye alınmışlardır. Hastaların ortalama antioksidan kullanma süreleri 5.4 yıl olarak bulunmuştur.
Sonuç antioksidanları savunanlar için biraz hayal kırıklığı yaratacak, çünkü en azından E vitamini ve selenyumun bu tür bir koruyucu etkisinin olmadığı daha kötüsü E vitamini kullanımının prostat kanserinde artmayla, selenyum kullanımının ise diyabet riskinde artmayla ilişkili olduğu saptanmış durumda. En azından şimdilik E vitamini ve selenyumun bunamaya karşı koruyucu bir etkisinin olmadığını söylemek mümkün.
Uzman Doktor Kutsal KÜÇÜKADA
Steven T. DeKosky, MD, McKnight Beyin Enstitüsü, Florida Alzheimer Hastalığı Araştırma Merkezi, Gainesville ve Lon S. Schneider, MD, Keck School of Medicine, Southern California Üniversitesi; PREADViSE’in Demans etkisi üzerine, gingko biloba, anti-inflamatuar ilaçlar, statinler ve hormon terapisi gibi çeşitli müdahalelerin kullanıldığı araştırmaya katıldı.
Çalışmada; PREADVISE araştırmasının herhangi bir etkisinin gösterilmemesine katkıda bulunmuş olabilecek birkaç sorunu işaret ediyorlar. Bunlar arasında, ana denemenin durdurulması, çalışmanın kohort (aynı özelliğe sahip deneklerin kullanıldığı araştırma) bölümündeki eksik bilgi değerlendirme kayıtları ve demans vakalarının düşüklüğü (ki bu yüksek eğitim seviyesinden kaynaklanıyor olabilir) nedeniyle katılımcıların yarısını kaybediyor.
Yazarlar, “60 yaş üzerinde yapılan deneme, için asgari yaş ile demans insidansı halen çok düşük tutulduğunda, kohortların çoğuna 60 yaşlarında rastlandı” dedi.
Araştırmacılar, PREADViSE’in yetersiz etkisinde, önleme çalışmalarındaki zorlukların çoğunun belirlendiğini söylüyorlar. Bunlar; ilaç dozu belirsizliği, eylem mekanizmaları ve hedef katılımının kanıtı; müdahalenin başarısını veya başarısızlığını belirleyip, yeterince demans olgusu sunmak için gerçekçi bir periyotta gözlemlenebilecek farklı bir popülasyonun doğru bir şekilde seçilmesi; doğru değerlendirme araçlarının ve doğru teşhis yöntemlerinin kullanılması ve katılımı sürdürmek ve çalışmaya zaman içinde bağlı kalmak için etkili yollar kullanmak şeklinde sıralanabilir.
Araştırmacılar, “Sonuçta, hastalıkları değiştiren uzun süreli araştırmalarda bu konulara etkili ve maliyet tasarruflu yollar bulmak, tüm dünyadaki araştırma grupları için büyük hedef olmalı.” diyorlar.
Medscape Medical News ile yapılan röportajda Dr Kryscio, ortaya atılan bazı konulara değindi.
“Çalışmamızın rasgele seçilmiş kısmı; erken sonlandırıldı; çünkü, prostat kanseri çalışmasıyla üst üste geldi. Uzun vadeli takip için aldığımız hastaların yarısını kaybettik, yani evet güç yetersiz. Bu çalışmadaki katılımcılar başlangıçta bilişsel olarak normaldi ve sanırım bu nüfusta bir etki gösterebileceğimizi düşünmek, oldukça iddialıydı, ancak çalışma başladığında alanın yaptığı şey de buydu. Demans gelişme riski yüksek gruplara bakarak ‘ikincil önlemeye’ odaklanıyor.”
Dr Kryscio, başlangıçtaki katılımcıların yaşı hakkında, “60 yaşlarındaki erkekleri alıyor ve onları 70 yaşlarına kadar takip ediyoruz. Birçok hasta 70’li yaşlarında Alzheimer hastalığına yakalanıyor ve daha da yaşlı bir nüfusa giderseniz, meseleyi daha da zorlaştıracak vasküler demans başta olmak üzere birçok farklı problemle karşılaşıldığını görürsünüz” dedi.
Araştırmanın, hayvan modellerinde yapılan araştırmalara dayandığını ve oksidasyonun Alzheimer hastalığına bağlı olduğunu ve E vitamininin bu süreci engelleyebileceğini, yüksek antioksidan düzeylerinin bunama riskini azalttığını gösteren bazı gözlemsel çalışmalar olduğunu belirtti.
Araştırmanın tüm sınırlamalarına rağmen sonuçların demansın önlenmesinde antioksidan takviyeleri için bir yol önermediğine inanılıyor.
Çalışma Yaşlanma Ulusal Enstitüsü hibeleriyle, Selenyum ve E Vitamini Kanser Önleme Çalışması, Ulusal Kanser Enstitüsü hibeleriyle desteklendi.
*Makalenin orijinal metni //www.medscape.com/today 'den alınmıştır.
