Eski Gitarist (The Old Guitarist); Picasso’nun Mavi Dönemi’nden en ünlü tablodur. Genç sanatçının Paris’te yoksulluk içinde yaşadığı 1903-1904 yılları arasında yaşadığı duygusal acı ve ıssızlığı temsil etmek için mavi rengi kullandı.
Ancak Eski Gitarist (The Old Guitarist) başka bir nedenden dolayı da ilginçlik taşıyor. Sanat tarihçileri uzun zamandır hayalet bir kadının yüzünün boyanın altında hafifçe görülebildiğini belirtti. 1998’de, resmin asıldığı Chicago Sanat Enstitüsü‘ndeki koruyucu yüzeyin altında yatanı görmek için röntgen ve kızılötesi ışık kullanarak fotoğrafını çekti.
Bu görüntüler; orijinalinden tamamen farklı bir tablo çiziyor. Tabloda, sol kolunu uzatarak oturan bir kadını gösteriyor. Araştırmacılar daha sonra bu tabloyu, Picasso’nun bir meslektaşına yazdığı mektupta çizdiği bir kompozisyonla eşleştirdi.
Bulgular sanat dünyasını büyüledi. Sanatçılar; özellikle tuvalin yetersiz beslendiği dönemlerde, öfke dönemlerinde genellikle eski eserleri boyarlar.
Yeni görüntü, Picasso’nun çalışmalarının, konularının ve Mavi Dönemi’ndeki düşüncelerinin ilerleyişi hakkında önemli bir fikir verdi.
Fakat estetik bir bakış açısıyla, araştırmacıların elde etmeyi başardıkları şey hayal kırıklığı yaratıyor. Kızılötesi ve x-ışını görüntüleri yalnızca en ufak anahatları gösterir ve sanatçının kullandığı boya miktarını bulmak için kullanılabilirken, renk veya stil göstermezler. Bu yüzden, kaybedilen tabloyu daha gerçekçi olarak yeniden inşa etmenin bir yolu büyük ilgi çekecektir.
Londra Üniversitesi Koleji‘nden Anthony Bourached ve George Cann; kaybolan Picasso resmini ilk kez renkli almak için Nöral (Sinir) Tarzı Transferi adı verilen bir makine vizyon tekniği kullandı. Onların yaklaşımı, resmin sanatçının Mavi Dönemi’nin bir parçası olarak görülmesine izin veriyor.
Araştırmacılar, aynı sanatçıyı diğer sanatçıların kaybedilen tablolarını almak için kullandılar ve sanat tarihçilerinin çalışma şeklini değiştirme potansiyeline sahip olduğunu söylüyorlar.
Sinirsel Stil Transferi 2015 yılında Leon Gatys ve Almanya’daki Tubingen Üniversitesi’ndeki meslektaşları tarafından geliştirilmiştir. Sinir ağlarının farklı türdeki görüntüleri tanıma yollarını öğrenmesi; büyüleyici bir fikirden kaynaklanıyor.
Yapay sinir ağları bir görüntüyü farklı ölçeklerde analiz eden katmanlardan oluşur. İlk katman, kenarlar gibi geniş özellikleri tanıyabilir, sonraki katman, bu kenarların daireler gibi basit şekilleri nasıl oluşturduğunu görür, daha sonraki katman, birbirine yakın iki daire gibi şekillenen desenlerini tanır ve bir diğer katman, bu daire çiftlerini “gözler” olarak etiketleyebilir.
Bu tür bir ağ Leonardo da Vinci’den Van Gogh’dan Picasso’ya kadar çeşitli tarzlarda resimlerdeki gözleri tanıyabilecekti. Her durumda, gözler makinenin alabileceği benzer bir yapı oluşturur. Bu tarz bir ağın sanatsal bir stili tanıması için eğitilerek, karşılaştırıldı. Örneğin, bir Van Gogh’u Picasso’dan ayırt etmek için karşılaştırma yapıldı.
Temel keşifleri; tarzı ayırt etme yeteneğinin yüzleri veya diğer nesneleri görme yeteneğinden tamamen ayrı olduğuydu. Aslında, Gatys ve ortakları bu yeteneği ayırıp, tersini kullanabildiler. Sinir ağına bir resim beslediler, sonra tarzı resmin üzerine koydular.
Bu süreç; herhangi bir resmi başka bir sanatçının tarzına dönüştürmelerini sağladı.
Bu çalışma; son derece etkili oldu. Çeşitli gruplar; seçilen herhangi bir sanatçının tarzında sanat eserleri, çizgi romanlar ve hatta filmler üretmek için kullandı.
Bu süreç aynı zamanda Picasso ile de çalışır ve Picasso’nun kübist resimlerinde, Gül Dönemi’nde veya gerçekten de Mavi Dönemi’nde bir görüntü oluşturmayı mümkün kılar.
Bourached ve Cann’ın girdiği yerde; Eski Gitarist’in (The Old Guitarist) altındaki hayalet kadının x-ışını görüntülerinin elle düzenlenmiş bir versiyonunu almışlar ve onu sinir tarzı bir transfer ağından geçirmişlerdir. Bu ağ, görüntüleri Picasso’nun Mavi Dönemi’nden başka bir sanat eserinin tarzına dönüştürmek için eğitildi.
Sonuç, resmin Picasso’nun çizdiği zaman tam olarak keşfettiği tarzdaki tam renkli versiyonudur.
Tabii ki, Picasso’nun görüntüyü bu şekilde boyadığını bilmenin bir yolu yoktur. Ancak Bourached ve Cann; amaçlarının, gizlenmiş eseri yeniden yapılandırarak, bir sanatçının niyetini, hatalarını ve düşüncelerini açığa çıkarmak olduğunu söylüyor.
Bu araştırmacıların; kayıp sanat eserlerini yeniden üretmenin ve incelemenin yeni bir yolunu sunan ilginç bir çalışma ve aldıkları tek kayıp resim değil. Ekip ayrıca İspanyol Ressam Santiago Rusiñol tarafından yaratılmış ve daha sonra 1904’te Picasso tarafından boyanan bir imaj da üretti.
Bu kesinlikle sadece bir başlangıç ve sanat tarihçilerinin hissedebilecekleri bir teknik; çok daha ileriye gitme potansiyeline sahip.