WiFi bağlantınız durduğunda agresif ve sinirli oluyor musunuz?
Sosyal medya; insanların temel ihtiyaçları haline gelmiştir. İnsanlar sanal ortamdaki görüntüleri, paylaşımları geç görmekten, kaçırmaktan korkuyorlar. Çünkü artık insanların sosyal ortamlarda yer edinme gibi bir kavramları oluştu. Sosyal ortamlardaki gönderilenleri göremediklerinde, kaçırdıkları zaman kendilerini mutsuz ve huzursuz hissetmeye başlıyorlar. Genellikle böyle insanlar kendilerini onaylanmış ve kabullenmiş hissetmiyorlar ve beraberinde de çeşitli psikolojik rahatsızlıklar geliyor. İnsanların sosyal medyada geçirdikleri zamanın miktarı gün geçtikçe artıyor. Bir süre sonra haz tatminleri konusunda sıkıntı yaşıyorlar. Beyindeki ödül ve ceza sistemi konusunda bozukluklar karşımıza çıkıyor. Bir süre sonra sosyal medya insanların temel ihtiyaçları oluyor. Kişi gerekirse yemek yemiyor, uyku uyumuyor ve sosyal medyada daha çok zaman geçirmeye başlıyor ve böylelikle de FOMO hastalığı karşımıza çıkıyor.
Heliyon’daki yeni bir araştırmaya göre internet bağımlılığı olan insanlar; dijital teknoloji çalışmayı durdurduğunda, gelişmeleri kaçırma korkusu (FOMO), çevrimiçi olmadığında sosyal bir deneyimi kaçırma endişesi gibi aşırı tepkilere sahiptir.
Araştırmayı yürüten; De Montfort Üniversitesi’nde Psikolog Dr. Lee Hadlington ve Dr. Mark Scase, bazı kişilik özelliklerinin insanların dijital teknolojideki başarısızlıklara olan tepkilerini doğrudan etkilediğini gösterdi. Daha fazla nevrotik ve dışadönük kişilik özelliği gösteren insanlar, dijital teknolojideki başarısızlıklara daha fazla tepki gösterdiler.
Dr. Lee Hadlington; “Hayal kırıklığı, günlük olarak deneyimlediğimiz şeylerden biri, bu yüzden araştırmamızda mantıklı bir adım gibi görünüyordu. Bu konudaki mevcut araştırmaların çoğu 1940’lardan; bu araştırmanın, bireylerin dijital teknoloji ile ilgili başarısızlıklara nasıl tepki gösterdiğini ve daha da önemlisi modern dijital çağın bağlamına nasıl yerleştirdiğini araştırmak için türünün ilk örneği olduğunu söyleyebilirsiniz. Bireylerin belirli şekillerde tepki vermesini ve bu farklılıkların neden ortaya çıktığını anlayabilirsek, dijital teknolojinin başarısız olması durumunda insanların daha iyi desteklendiğinden ve yardım almak için takip edebilecekleri uygun işaretler olduğundan emin olabiliriz.”
Dijital teknoloji ile bir şeylerin yanlış gitmesi bizi çevrimiçi hale getirmemizi engelliyorsa, farklı şekillerde tepki göstereceğiz. ‘Maladaptif (çevreye uyum göstermeyen)’ yanıtlar; öfkelenme, panik yapma veya depresif hissetme… Bu yanıtlar sadece yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda üretkenlik ve hedeflere ulaşma üzerinde olumsuz bir etkiye sahip oldukları için iş performansının kötü olmasına da neden olabilir. Dijital teknoloji arızası, kötü niyetli bir siber saldırıdan kaynaklanıyorsa, bu birçok kişi ve işletmeyi etkileyebilir, bu nedenle olumsuz etkileri sınırlamak için yanıtları anlamak önemlidir.
Çalışmada, 18-68 yaşları arasındaki 630 katılımcı, dijital teknolojideki başarısızlıklara yanıtlarını, kaçırma korkusunu, internet bağımlılığını ve BIG-5 kişilik özellikleri; dışadönüklük, hoşnutsuzluk, açık sözlülük, dürüstlük ve nevrotiklik ile ilgili soruları yanıtlayan bir çevrimiçi anketi tamamladılar.
Sonuçlar, kaçırma korkusunun, internet bağımlılığı, dışadönüklük ve nevrotiklik gibi uyumsuz yanıtlar üzerinde anlamlı derecede pozitif bir etkiye sahip olduğunu, yani dijital teknolojiye en çok psikolojik olarak bağımlı olan insanların yanlış gittiğinde uyumsuz tepkilere sahip olduklarını gösterdi. Ayrıca yaş ve yanıt arasında bir bağlantı olduğunu da gösterdiler: Yaş arttıkça, bir kişinin yaşadığı hayal kırıklığı seviyesi azalır…
Dr. Hadlington; “Cihazlarımızı ne kadar çok kullanırsak, onlara daha fazla bağlanıyoruz, bu yüzden çalışmadıklarında, sadece biraz” çılgın “olmaya eğilimliyiz ya da bir şeyleri tamamen kapatıp durmayı yeğleriz. Ancak, insanların hayatlarını daha kolay hale getirememesi durumunda insanların yapabileceği şeyler var; aşırı reaksiyonlar sadece işleri daha da kötüleştiriyor!.. “