Dünyanın manyetik alanı, gezegenin iklimi, tektonik kaymaları, yerçekimi ve hatta rotasyonunu etkiler. Bununla birlikte, en önemli işlevi, burada varlığımızı koruyan, sert radyasyon ve parçacıkları saptırmaktır. Şimdiye kadar teknoloji, bilim adamlarının manyetik alanı tamamen haritalamasına olanak tanıyacak kadar gelişmiş değildi. Ancak Avrupa Uzay Ajansı’nın Swarm Misyonu sayesinde sonunda daha eksiksiz bir harita tamamlanmış oldu.
Swarm uyduları, manyetik alanı araştırmak, gezegenin gelişimini daha iyi anlamak ve atmosferdeki elektrik alanını ölçmek için 2013 yılında Dünya’nın yörüngesine doğru fırlatılan, (ikisi alçak, biri yüksek irtifadan) üç uzay aracı 2013’te başlatıldı. Üç yıllık veri toplama işleminden sonra bilim insanları bugüne kadar manyetik alanın en yüksek çözünürlüklü haritasını oluşturmayı başardılar.
ESA’nın haritayı tamamlamasına yardım eden, Kentucky Üniversitesi Jeofizikçisi Dhananjay Ravat, Inverse’e “Çok yüksek bir veri hacmi ve Dünya’nın alt yüksekliği hakkında bilgilere sahip olduk. Farklı bir yaklaşım izledik. Bunun yanında; daha düşük çözünürlükte 250 km dalga boyu elde etmemize yardımcı olan, daha düşük irtifada görev yapan, CHAMP uydu verilerini de kullandık”
Bulgular manyetik alanın gezegende eşit olarak dağılmadığını gösteriyor. Bazı yerlerde daha yüksek mıknatıslanmış demir ve nikel yatakları bulunur. Örneğin, Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki alan, muhtemelen Dünya’ya 540 milyon yıl önce vuran bir meteor yüzünden, gezegendeki diğer yerlerden daha keskin ve daha güçlüdür.
Ravat, “Göktaşı, demir ve nikelden yapılmış olabilir ve bu parçacıklar gezegeni etkileyebilir ve o bölgeyi manyetik hale getirebilir.”
Manyetik Alan Nasıl Arttı?
Harita, Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki manyetik alanın nasıl arttığını gösteriyor. Bilim adamları bunun sebebinin 540 milyon yıl önce gezegene çarpan bir meteora bağlı olduğuna inanıyor.
Haritanın bir başka ilginç yanı, deniz tabanında çizgileri gösteriyor olmasıdır. Bu çizgilerinse, manyetik alanın kaymalarından kaynaklandığına inanılıyor. Her 700.000 yılda bir, kutuplar tersine dönüyor, yani pusulanızdaki işaretçi kuzeyi gösterdiğinde aslında güneye bakmış oluyorsunuz.
Bu teori, Ravat’ın da belirttiği gibi, manyetik alan yönünde büyüyen, kaya oluşumlarından kaynaklanan ve alan değiştiğinde kayması gereken çizgilerde belirgindir.
Ravat, “Bu şeritler okyanus ortası sırtı ile simetrik ve gerçekten sadece yüksek rakımlardan veya bazı uydulardan görülebiliyor. Geçmişte Dünya’nın manyetik alanının nasıl davrandığı hakkında bilgi sahibi olmamız yönünden, (200 milyon yıllık sürekli yapılan bir kayıtla) bu harita çok önemli.”
Bilim adamları için bir sonraki adım, 11 yıllık güneş döngüsünün en az aktif olduğu bir zamanda, güneş minimumu boyunca veri toplamaktır. Ravat, bu süre zarfında güneşten daha az radyasyon yayılacağını ve uyduların daha kaliteli haritalar üretebileceğini söylüyor.