Harald Geisler’ın, hayalini gerçeğe dönüştürmesi 6 yılını ve 100’den fazla karakter’ini aldı ve henüz tamamlanmış da değil.
Hepimiz Albert Einstein kadar akıllı olamayız, ancak yeni bir yazı fontu sayesinde, artık onun gibi yazabiliriz.
Alman Tasarımcı Harald Geisler, “Einstein’ın el yazısının bir dahili yazıtipi olarak kullanılabileceğini düşündüm ve başarılı bir girişim ve çalışmadan sonra, font artık indirilebilir durumda. Einstein’ın ünlü Görelilik Kuramının 100. Yıldönümü’ne denk gelmesi de bizim için ayrı bir önem kazandı” diyor.
Geisler, Harvard’da astrofizik eğitimi alan ve dünyaca ünlü Frankfurt Balesi’nde dans eden arkadaşı Elizabeth Waterhouse’un yardımına başvurdu. Geisler, “Elizabeth’in fizik dünyasıyla bağlantısı nedeniyle, prototipi inceleyen ve bize fikir veren çok sayıda fizikçi var” dedi.
Yazı tipi için ilk fikir, 2010’da ortaya atılmışken, Geisler bu fikri hayata geçirmeye karar vermişti. “Benim fikrim her karakterin farklı versiyonlarına sahip olmasıydı ve yazarken bu karakterler değişiyor, bu yüzden birbirleriyle aynı karakterleri bulamıyorsunuz. Örneğin, ‘bak’ yazdığınızda, iki O vardır ancak, bu, O’lar farklı olacaktır.”diye açıklıyor Geisler.

“Çalışma süreci, normal bir el yazısı, yazı tipi oluşturmaktan çok daha yoğun” diye belirtti. Geisler, toplamda Einstein’ın el yazısına dayanan (“5 A’s, 5 B’s, 5 C’s, 5 büyük A’s, 5 büyük B’s “olmak üzere) beş harf yarattı.
Küratör Roni Grosz, “Kudüs İbrani Üniversitesi kampüsündeki Albert Einstein arşivlerini ziyaret ettiğimizde, onlardan Einstein’ın el yazısının bir örneğini istedik. Örneklerin daha fazlasını istediğimizde, oradakiler ne yapmaya çalıştığımızı anlamaya çalışıyorlardı.”

36 yaşındaki Frankfurt doğumlu tasarımcının ele aldığı ilk ünlü düşünür bu değildi. Daha önce Sigmund Freud’un elyazısına dayanan bir yazı tipi de hazırlamıştı.

Öte yandan, Geisler çalışmalarına dayanarak, Einstein’ın farklı yıllardaki yazıları karşılaştırıldığında, sürekli bir evrimde olduğu görülüyor. Her mektubun beş varyasyonuna bakıldığında, her mektuba ek olarak da bir dizi Yunan sembolü olduğunun farkına varan Geisler, bu ayrı varyasyonlar için de çalışmalarına devam ediyor. Böylelikle İbrani Üniversitesi’ndeki arşivleri tekrar gözden geçirip, seti tamamlıyor.
Geisler ‘in hedefi daha pek çok ünlü ismin elyazılarını da araştırıp, açığa çıkarmak.