Healthcareguys

Günümüzde dijital haritalar sayesinde; salgınları, Zika vakalarını veya virüsün yayılma alanlarını gerçek zamanlı izlemek mümkün. Ayrıca bu sayede; onların nerede ve ne kadar yayılacağı tahmin edilebiliyor.

Epidemiyoloji; hastalıkların insan gruplarındaki görülme sıklığını ve görülme sıklığını etkileyen faktörleri, biyoistatiktik alanıyla birlikte inceler. Epidemiyolojide; haritalandırma metoduyla şu an daha iyi çalışma sonuçlarına erişiliyor.

Dr.John Snow’un Gerçekte Kim Olduğunu Biliyor musunuz?

Her ne kadar Jon Snow adı hafızalarda Game of Thrones karakteri olarak yer etse de; aslında gerçek John Snow; ilk kez epidemiyolojide haritalama tekniğini bulan doktordur. Bugün sağlıkta dijital haritalandırma onun ilk adımı atmasıyla devam ediyor.

1854 yıllında Londra’yı kolera salgını sardığında, Dr John Snow koleranın seyrini ve hastalıktan muzdarip kişileri daha iyi belirleyebilmek için vakaları haritalandırdı. Dönemin anlayışına göre salgının havadan gelen mikroplardan kaynaklandığına inanılıyordu. Ancak Dr. John Snow; oluşturduğu harita ve istatistiklere dayanarak hastalık yüzünden ölen kişilerin, şehrin meydanında bulunan su pompasının etrafında kümelenmiş olduğunu fark etti. Böylece hastalığa yol açan kaynağı bulmuş oldu. Derinlemesine yapılan incelemelerde; su pompasının kaynağına kolera bulaşmış bir çocuk bezi atıldığı ortaya çıktı.

Dr. John Snow bu vakayla ilk salgın hastalık haritasını bulan kişi olarak tarihte adını yazdırmış oldu.

Salgın hastalık yüzünden ölüm oranlarının çok yüksek olduğu yıllarda; çığır açıcı bu yöntem, salgın hastalıkta mücadelenin tamamen seyrini değiştirdi. Çıkartılan harita ve istatistiklerle ölüm oranlarında ciddi düşüş gözlendi. Her yıl haritalandırma daha da ilerledi. Teknoloji çağında ise dijital haritalandırma yöntemiyle de gelişmeye devam ediyor.

 

Kişisel Alanın İhlali Önlemi, Salgın Hastalıkların Belirlenmesini Engelleyebilir mi?

Fiziksel haritalar; dijital çağda pek çok kişiye karmaşık ve zahmetli gelebilir. Bir yeri bulmak için haritayı açıp, gidiş-dönüş yönünü belirlemek, haritanın sayfalarını geniş bir alana yayıp, yolu parmakla takip etmek gerçekten hezimetli bir iş.

Oysa dijital haritalarda; akıllı telefon, tablet ya da bilgisayara ad adres yazıp, konumu belirledikten sonra rota oluşturuluyor ve görülmek istenen alan hızlı ve doğru şekilde anında ekranda görülüyor.

Dr.Jon Snow, haritadaki vakaları yerleştirebilmek ve haritayı tamamlamak için her bir kolera ölümüyle ilgili bilgi toplamak zorundaydı.

Ancak dijital haritalar bu yöntemin tersine çalışıyor. Kullanıcılar haritanın belirli dijital görselleriyle ilgili olabilecek bazı veriler kaydetmesine izin veriyor. Örneğin; trafik sıkışıklığı sisteme bildirildiğinde; sistemde o bölgenin trafiğinin yoğun olduğu kullanıcılar tarafından tespit edilmiş oluyor.

Google Haritalar şu an kullandığımız hemen hemen tüm elektronik cihazlarda var. Kat ettiğimiz yolu, bulunduğumuz yeri otomatik olarak kayda geçiriyor. Kullanıcılara bu sistemi kapatma özelliği de veriliyor. Pek çok kullanıcı kişisel gizliliği koruma adına ayarlarını değiştirebiliyor. Ancak kişisel gizliliği koruma ile toplumsal duyarlılık arasında dijital haritalarda keskin bir çizgi var. Örneğin dünya çapında salgın halinde görülen grip, kolera veya diğer salgın hastalıklar bu şekilde izlenebildiğinde; kullanıcı kişisel alan gizliliğini mi yoksa insanlığı mı düşünmesi gerekir?

Dr. John Snow’un kolera haritası/Healthcareguys

Ölüm Oranlarının Artışı Çeşitli Çözüm Yollarını Beraberinde Getiriyor

 

Son zamanlarda salgın hastalıklarla ilgili istatistiklere bakıldığında, ölümcül hastalıkların yayılmasını durdurmak için dijital haritalar üzerinde çalışmalar yapmak da dahil olmak üzere, mümkün olan her yol değerlendiriliyor.
Örneğin, son 100 yılda, 1918’deki İspanyol Gribi salgını dahil olmak üzere dört ana grip salgını dünyada 100 milyona yakın insanın ölümüne yol açtı.

Birleşik Krallık Hükümeti Ulusal Risk Kayıtları, bulaşıcı hastalıkların 2015’ten bu yana daha büyük bir risk taşıdığını ve nüfusun % 50’sinin etkilenebileceği tahmininde bulunuyor.

DSÖ’nün veri tabanına göre, sıtma 2015 yılında yaklaşık 438 bin kişinin ölümüne neden oldu. Son yılların en ciddi salgınlarından biri olan Batı Afrika’daki Ebola salgınları 25.000’den fazla insanın yaşamına mal oldu.

DSÖ 2016’da dünya çapında 2420 ölüm vakası bildirdi. Daha da endişe verici durum; ilk tahribatından yüzlerce yıl sonra bubonik veba (hıyarcıklı veba) görülen yerler var.
İlgili resim

NASA Uyduları Sıtmaya Karşı

 

Çeşitli verilere dayanarak çizilmiş olan dijital haritalar; başta enfeksiyon olmak üzere; onları yakından takip ederek, hastalıkların yayılmasını önlemede yardımcı oluyor. Teknolojiye uygun ve doğru veriler girildiğinde ve ilerletildiğinde; kalan diğer alanları dijital haritalar riskli olarak algılıyor.

Engadget araştırmacıları; toprakta nemin sıtma taşıyan sivrisinekler için başlıca üreme alanları oluşturduğunu belirlediler. Araştırmacılar; bu sıtma alanlarının yerlerini tespit etmek için, NASA uydularından (Landsat serisi gibi) gelen verileri kullandıklarını bildirdi.

Dijital haritalandırmada ormansızlaşmanın ve sellerin; ayrıca insan eliyle oluşturulan koşulların (örneğin gündelikçilerin veya madencilerin çalıştığı nemli alanlar) sivrisineklere uygun ortam sağladığı ve bu ortamların daimi veri kaydı yapıldığı, karşılaştırıldığı durumlarda; salgın hastalıklar hakkında neredeyse üç ay öncesinden tahmin yürütülebiliyor.

Ayrıca; tüm veriler ilerde bir havuza aktarıldığında; canlı haritalara dayanarak; bölgedeki baca salınımlarının analizi görülebilecek. Olası sağlık riskini önceden tespit edip, engelleme çalışmaları yapılabilecek.

 

Digital Maps Help Fight Epidemics ile ilgili görsel sonucu

Seyahat Planlarında Salgın Haritası

Ülkeler arası seyahat planlarında da sağlık açısından harita değerlendirmesi şu an için çeşitli web siteleriyle mümkün.

Örneğin dokuz dilde ortaya çıkan hastalıklarla ilgili çevrimiçi bilgiyi izleyen, organize eden, filtreleyen, görselleştiren ve yaygınlaştıran Healthmap.org gibi…

İnteraktif harita, halk sağlığını tehdit eden salgınları gerçek zamanlı olarak izlemek için; Google Haritalar, Google Haberler veya Baidu gibi haber toplayıcılar, DSÖ‘nün bilgileri, hastalıkların izlenmesi için ProMED Mail gibi kolayca temin edilebilen çevrimiçi bilgileri kullanıyor. Son derece yenilikçi, güzel tasarlanmış ve inanılmaz derecede yararlı haritanın arkasındaki ekip, 2006’da kurulan Boston Children’s Hospital‘daki araştırmacılar, epidemiyologlar ve yazılım geliştiricilerinden oluşuyor.
DSÖ, hem bireyler hem de karar vericiler için etkileşimli haritalardaki değeri de fark etti. Ekipten biri, yola çıkmadan önce çeşitli hastalıkların yayılmasını kontrol edilebilecek; International Travel and Health Interactive Map’i oluşturdu. Bu basit, ancak kullanışlı araç insanların seyahatlerine daha etkili bir şekilde hazırlanmalarına olanak tanıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like

Yeni Tıbbi Dereceli Akıllı Saat, Epilepsi İle Yaşamaya Yardımcı Oluyor

Embrace smartwatch onaylanmış bir tıbbi cihazdır. Giyilebilir akıllı sistemler içinde yer alan…

Su krizine çözüm: Deniz suyundaki tuzu yüzde 99,9 filtreleyebilen yeni bir teknoloji geliştirildi

Küresel ısınma ve insan faaliyetleri nedeniyle, gezegenimiz her gün daha fazla zarar…

Multifonksiyonel Lens Sensör Sistemi, Akıllı Kontaklarda Devrim Yaratabilir

Dünya genelinde kronik sağlık riskleriyle birlikte son olarak COVID-19 salgınının etkisi; gerçek…

Giyilebilir Uygulamaları Genişletmek İçin “Dönüştürücü Elektronik Sistemler“

Cildimize bağlandığında yumuşayan ve deforme olabilen bir el tipi elektronik alet düşünün. …