İsviçre’de bulunan bir şirket, karbondioksiti direkt olarak kullanarak yararlı bir ürün haline çeviriyor.
İsviçre’nin Zürih kentindeki bir tesiste faaliyete geçecek Climeworks, yakaladığı CO2‘yi sıkıştırmayı ve seralarda ekin yetiştirmek için gübre olarak kullanmayı planlıyor.
Şirket, önümüzdeki on yılda teknolojisini önemli bir şekilde ölçeklendirmek istiyor. Uzun vadeli hedefi, 2025 yılına kadar yıllık küresel karbon dioksit emisyonlarının% 1’ini yakalamak.
Fosil yakıtın sıfıra indirilmesi ile birlikte karbon dioksitin havadan uzaklaştırılması fikri, atmosferdeki uzun süreli sera gazı artışını durdurmanın bir yolu olarak giderek daha fazla ilgi görüyor.
Karbonun giderilmesi ve depolanması ile birlikte fosil yakıt kullanımının azaltılması “negatif emisyon” olarak adlandırılıyor.
Karbon dioksit yakalamak ve kalıcı olarak depolamak için çeşitli yöntemleri mükemmelleştirmek zaman azalıyor.
Araştırmalar, atmosferik karbondioksit konsantrasyonlarının önümüzdeki 22 yıl içinde 2 derece C (3.6 derece F) küresel ısınmanın kaçınılmaz olacağı noktasına geldiğini gösteriyor. Bilim insanları, bu küresel ısınma düzeyinin tehlikeli olduğunu düşünüyor.
Paris iklim anlaşmasının amacı, bu sınıra ulaşılmadan önce küresel ısınmayı durdurmaktır.
Yeni ormanların ekilmesi ve iklim kirliliğini havadan doğrudan kaldıran ve yakalayan bina tesisleri de dahil olmak üzere, atmosferden karbondioksit çıkarmak için kullanılan teknoloji henüz emekleme aşamasındadır.
Hiçbir zaman büyük çapta denenmemiştir. Dünya çapında ısınmayı yavaşlatmak için karbon dioksit gidermek yeterli olurmu hiç kimse bilmiyor.
Climeworks tesisi, teknolojiyi mükemmelleştirmeye çalışan bir endüstrinin başlangıcını temsil eder. British Columbia merkezli Carbon Engineering gibi diğer şirketler, havadan karbondioksit emici olacak doğrudan hava yakalama tesisleri üzerinde de çalışıyorlar.
Karbondioksiti Yakalamak
Climateworks’un dışında, Berlin’de Global Commons and Climate Change adlı Mercator Araştırma Enstitüsünün sürdürülebilir enerji araştırmacısı olan Sabine Fuss, şirketin direkt hava yakalama tesisinin, endüstriyel ölçekte faaliyet gösteren ilk kuruluş olma özelliğini taşıdığını söyledi.
Fuss, “Yakalanacak CO2‘yi kalıcı olarak depolanamayacak, ancak bunun yerine seralar için kullanılacak. Synoplastic yakıtlar üretilecek, vb. Olumsuz salımlar oluşmayacak.”
“Negatif emisyonlar, sadece yakalanan karbondioksit atmosferden çıkarıldığında ve sonsuza dek kilitlendiğinde ortaya çıkabilir “dedi.
Ancak Climeworks kurucusu Christoph Gebald, şirketin karbon yakalama tesisinin karbon izolasyonu içinde kullanılabileceğini söyledi.
“Uluslararası toplumun 2 derece C hedefinin altında kalırsak ölçeklenebilir olumsuz emisyon teknolojileri çok önemlidir. DAC (doğrudan hava yakalama) teknolojisi, Uluslararası toplumun 2 derece C hedefi amacına ulaşmak için farklı avantajlar sağlıyor ve yeraltı depolama ile kombine edilmeye elverişlidir.”dedi.
Gebald, ekibinin Zürih’teki çöp yakma tesisinin çatısına 18 karbon dioksit toplayıcı yerleştirdiğini söyledi.
Yakıcıdan çıkan ısının etkisiyle çalışan toplayıcılar, ortam havasını karbondioksit emici filtreler içine emmek için fanlar kullanırlar.
Filtreler ısıtılır ve karbondioksit giderilerek yakındaki seralara yönlendirilir. Yakındaki seralar her yıl 900 metreküp ton yakalanan karbonu bitki yetiştirmek için kullanır.
Gebald yakalanan karbondioksiti, ulaşım yakıtları, karbonatlı alkolsüz içecekler ve diğer ürünlerin imalatında da kullanılabileceklerini belirtti.
Gebald, yıllık küresel karbondioksit emisyonlarının% 1’inin eşdeğerinin kaldırılması hedefine ulaşmak için benzer şekilde doğrudan havada yakalanan 250.000 benzeri yakalama tesisinin kurulması gerekeceğini belirtti.
Gebald gelecekteki direkt hava yakalama tesislerinin, metreküp ton başına yakalanan karbondioksit için 400 USD’ye mal olacağını, bunun da ton başına maliyetine ek olarak 10-20 dolar eklenerek yakalamanın gerçekleşebileceğini söyledi.
Norveç’teki bir iklim araştırma organizasyonu olan CICERO’nun araştırmacısı Glen Peters, Climeworks‘ü yakından tanımıyor. Ancak şirketin küresel karbon emisyonlarının% 1’ini yakalama hedefine ulaşması durumunda bunun etkileyici olabileceğini belirtiyor.
Yine de operasyonel maliyetlerin, teknolojinin ölçeklenebilir olması için yakalanan karbon tonu başına yaklaşık 100 $ ‘ya düşmesi gerektiğini belirtti.
Bazı karbon temizleme teknolojileri tartışmalı bir konu. Çünkü bazı yöntemlerde yeni ormanların ekimi ve arazinin kullanılması yolunda büyük ölçekli değişiklikler yapılması gerekiyor. Bu da muhtemelen insanların yiyeceklerini yetiştirmek için kullandıkları çiftlikleri değiştiriyor.
Peters, geçtiğimiz yıl yayınlanan bir makalede, geleceği sadece negatif emisyon teknolojileri ile dolaşmanın “ahlaki bir tehlike” sunduğu için uyarıldığını, ancak teknolojinin ölçeklenemeyeceğinin burada önemli bir risk olduğuna dikkat çekti.
“Climeworks ahlaki açıdan tehlikeli bir iklim stratejisine katılıyor mu” diye sorulduğunda Gebald, bilim insanlarının küresel iklim değişikliğinin ancak küresel karbon dioksit emisyonları sıfıra düştüğünde çözülebileceğini belirtti.
“Biz bu çalışmalarda, ahlaki bir tehlike olmadığını düşünüyoruz. Bunu başarmanın tek yolu, elimizde olan tüm imkanları kullanmak. Hem iklim değişikliğinin çözümü için fosil yakıtlardan kurtulmak ve doğrudan havadan karbondioksit yakalamak gerekiyor” dedi.
