Kansas Üniversitesi

Araştırmalar, üniversite öğrencilerinin yüzde 80’inin bir tür istatistik kaygısı yaşadıklarını gösteriyor. Psikoloji okuyan öğrencilerin de, bu kaygı yüzünden genellikle mezuniyetleri erteleniyor.

Kansas Üniversitesi Psikoloji Profesörü ve Psikoloji Kürsüsü Michael Vitevitch, psikoloji dallarında istatistik kaygısına hangi faktörlerin tam olarak katkısı olduğunu belirlemek için, bir anket ve “ağ bilimi” adı verilen analitik teknik kullanan yeni bir çalışma başlattı.

Vitevitch: “Çalışma, kelimeler yerine sayılarla iletişim kurmanın bir yoludur. Bir resim bin kelimeye bedeldir. Sayılar da çok fazla bilgi aktarabilir. Bu sayıları hesaplayabilmek ve büyük miktardaki bilgiyi hızlı ve özlü bir şekilde iletmek önemlidir. Bu sayıların ne anlama geldiğini ve atlamanın olmadığını bilmek de çok önemlidir.”

Ekip, en fazla kaygıya neden olan öğrenme istatistiklerini belirlemek ve öğrencileri yüksek ve düşük kaygılı öğrenci gruplarına ayırmak için İstatistiksel Kaygı Değerlendirme Ölçeği (STARS) adlı bir anket kullandı. Öğrencilerin istatistiğin değeri hakkındaki duygularını; matematik becerisi hakkındaki öz kavramları, istatistik öğretmenlerinin korkusu, yorumlama kaygısı, test ve sınıf kaygısı ve yardım isteme korkusu sorunları sorgular.

Anket sonuçlarına göre, 228 öğrenciden gelen KU araştırmacısı ve meslektaşları; görsel olarak ağ bağını oluşturan ve bağlantı kayma düğümlerinin görsel bir diyagramının ortasındaki istatistiksel kaygının belirtilerini ortaya koyan Ağ Bilimi adı verilen bir analiz tekniği kullanarak, sonuçları haritalandırdı.

Vitevitch: “Ağ bilimi, bir şekilde başkalarıyla ilgili olan varlıklar koleksiyonunu eşleştirir. Birisini tanıyabiliriz, başka birisini de tanırız, ama o üçüncü kişiyi tanımıyor olabiliriz. Tanımadığımız bu arkadaşları dışarıda bırakıp, farkında olmadan ‘örümcek ağı’nı elde ederiz. İnsanlar bunu çeşitli psikopatolojilerle yapıyorlar.”
Konuyla ilgili önceki araştırmalarda öğrencilerin istatistik kaygısı düzeylerini ölçmek için, bir ölçek kullanılırken; ağ biliminin STARS anketinden gelen yanıtlara uygulanması, araştırmacıların kaygının doğasını anlama konusundaki anlayışını arttırmıştır. Örneğin; ağ bilimi analizi, yüksek ve düşük kaygı ağlarının farklı ağ yapılarına sahip olduğunu ortaya koydu.

Vitevitch, sonuçların üniversitede psikoloji bölümlerindeki eğitmenler tarafından, öğrencilerin istatistik kaygılarını hafifletmek için etkili müdahaleler geliştirmede kullanılacağını belirtiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like

Microsoft’un Yeni Beyaz Tahta Uygulaması

Microsoft, Windows 10’daki Beyaz Tahta uygulamasını ve yakında iOS ve web için…

Neurofeedback; Öğrenme Başarısını Kontrol Etmeyi Sağlıyor

Beynimiz; üzerimizden akan devasa miktarda bilgiyi etkin bir şekilde yönetmek için filtre…

AR Uygulaması, İşaret Dilini Küreselleştiriyor

Gelişen teknoloji sayesinde farklı dilleri çevirmek oldukça kolaylaştı. Yine de, teknolojinin çeviri…

Okumanın En İyi Dili

Delaware Üniversitesi‘nden Steven Amendum tarafından ortaklaşa hazırlanan yeni bir çalışma; anaokuluna girdiklerinde…