Tarih

Modern İnsanın Kökenine Yeni Bakış

0

Huddersfield Üniversitesi, Cambridge Üniversitesi ve Minho Üniversitesi’nden araştırmacılar; nasıl ve ne zaman gerçekten insan olduğumuza dair, en tartışılmaz sorulardan birini ele almak için genetik bir yaklaşım kullanıyorlar.
Modern Homo sapiens, Afrika’da ilk kez 300.000 yıldan daha uzun bir süre önce ortaya çıktı. Ancak alimler arasında bu türden en eski kişilerin zihinsel kapasitelerinde “tıpkı bizim gibi” olup olamayacağına dair büyük bir tartışma vardı. Bununla birlikte, arkeologlar bizim gibi insanların; en az 100.000 yıl öncesine kadar Güney Afrika kıyılarındaki bir Buz Devri sığınağında, küçük topluluklarda yaşadıklarına inanıyorlar.

Yaklaşık 100.000 ila 70.000 yıl arasında, bu insanların modern insanlar gibi düşündükleri ve davrandıklarına dair bol miktarda kanıt bıraktılar: Pigmentleri kullanımları (muhtemelen vücut boyama için), çizimler ve gravürler, kabuk boncuklar ve minik taş gibi sembolik kanıtlar, ok ve yayların bir parçası olabilecek mikrolit denilen aletler…

Bazı arkeologların “modern insan davranışı” dediği kanıtlardan bazıları, 150.000 yıldan daha eskilere dayanıyor.
Ancak, bu başarılar bir şekilde bu insanları özel kıldıysa, bugünün insanlarının tarihine dair bir fikir vermiş olacak. Güney Afrika’daki modern “Khoi-San” soylarının genetiği genellikle bu kanıtları işaret ediyor. Genomlarımız, dünyanın dört bir yanındaki Afrikalı olmayan toplulukların hemen hemen hepsinin (hatta Afrika’da bulunan toplulukların bile) Güney Afrika’da değil de; Doğu Afrika’da, yaklaşık 60.000-70.000 yıl önce yaşayan küçük bir gruptan geldiğini ima ediyor. Güney Afrikalıların, Homo sapiens’in Afrika dışından ve o dönemde gerçekleşen dünyadaki geniş yayılımına katkıda bulunduğuna dair bir işaret yok.

Ancak; Huddersfield’deki Profesör Martin Richards ve Braga’daki Dr Pedro Soares liderliğindeki Huddersfield-Minho genetik ekibinin yanı sıra, ünlü Cambridge Arkeoloğu Profesör Sir Paul Mellars ile birlikte; doğuştan gelen mirasçı mitokondriyal DNA’yı Afrikalılar tarafından eşi görülmemiş şekilde incelemiş ve tanımlamışlardır. Araştırma; Güney Afrika’dan Doğu Afrika’ya yaklaşık 65.000 yıl önce gerçekleşen küçük ölçekli bir göçün açık bir işareti… İşaretler bugün sadece mitokondriyal DNA’da belirgindir.

Genomun geri kalanında, aradaki bin yılda, her neslin ebeveynleri arasında kromozomal genlerin yer değiştirmesiyle Mitokondriyal DNA etkilenmiyor, rekombinasyon ile hiçbir şey erozyona uğramış gibi görünmüyor.
Göç izleri iklim açısından anlamlıdır. Son birkaç yüz yılın çoğu için, Afrika’nın farklı bölgeleri, iklimlendirme koşulları açısından birbirleriyle adım adım farklıydı. Sadece 60.000-70.000 yıl önceki kısa bir süre boyunca, kıtanın bir bütün olarak güney ve doğu arasında bir koridor oluşturmak suratiyle yeterli nemi sağladığı bir pencere vardı. İlginç bir şekilde, Güney Afrika’da daha önce görülen semboller ve teknolojik karmaşıklık belirtilerinin bazılarının doğuda ortaya çıkmaya başlaması yaklaşık 65.000 yıl önceydi.

Bu izlerin tanımlanması 65.000 yıl kadar önce küçük bir grup insanın Güney Afrika’dan doğuya doğru göç etmesinin, sofistike modern insan kültürünün yönlerini Doğu Afrika’daki insanlara aktarması olasılığını ortaya koyuyor. Bu Doğu Afrika halkı biyolojik olarak; Güney Afrikalılardan biraz farklıydı. Hepsi modern Homo sapiens’ti, beyinleri de aynı derecede gelişmişti ve şüphesiz ki bilişsel olarak yeni fikirlerin faydalarını almaya ve yükseltmeye hazırdılar. Ancak, bu durum bugün batı medeniyetine rastlayan ve kucaklayan modern bir izole taş devri kültüründen çok da farklı olmayabilir.

Her halükarda, Güneyli gruplar Doğu ile karşılaştırıldığında bir bir değişim görünüyor. Sadece birkaç bin yıl içinde Afrika’dan; hem Afrika hem de Afrika dışında Avrasya ve Avustralya gibi uzak kıtalara; bilinen en büyük Homo sapiens göçüydü.

Profesör Mellars: “Bu çalışma, birlikte çalışan genetik ve arkeolojinin kombinasyonunun, Homo sapiens’in kökenlerini anlamada önemli ilerlemelere yol açabileceğini gösteriyor.”

Spread the love

Makine Öğrenmesi, Dünya Okyanusları Arasındaki Bağlantıları Tanımlamaya Yardımcı Oluyor

Previous article

Parçacık Robotlar

Next article

Comments

Leave a reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Login/Sign up