Birçok çalışma, müzik eğitiminin dil becerilerini geliştirebileceğini göstermiştir. Ancak, müzik derslerinin genel bilişsel yetenekleri geliştirip geliştirmediği, daha iyi dil yeterliliğini sağlayıp, sağlayamayacağı veya müziğin etkisinin dil işlemeye daha özgü olup olmadığı bilinmiyordu.
MIT’den yapılan yeni bir çalışma; piyano derslerinin, anaokullarının farklı sahaları ayırt etme yetenekleri üzerinde çok spesifik bir etkiye sahip olduğunu ortaya koymuştur. Bu, sözlü kelimeler arasında ayrım yapmak açısından bir gelişme anlamına geliyor. Bununla birlikte, piyano dersleri; IQ, dikkat süresi ve çalışma belleği ile ölçüldüğü gibi genel bilişsel yetenek için de büyük fayda sağlıyor.
MIT McGovern Beyin Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Robert Desimone: “Çocuklar daha geniş bilişsel ölçütlere göre farklı değildi, ancak özellikle ünsüzler için kelime ayrımcılığında, piyano grubu en iyi gelişmeyi gösterdi.”
Pekin’de yapılan araştırma, müzik eğitiminin, çocukların ekstra okuma dersleri sunmaktan çok; dil becerilerini geliştirmede yararlı olduğunu ileri sürüyor. Çalışmanın yapıldığı okulda, öğrencilere piyano dersleri vermeye devam ettikçe araştırmacılar; bulgularının diğer okulların müzik teklifinde bulunmalarına veya geliştirmeye teşvik edebileceğini umuyorlar.
Müziğin Faydaları
Daha önce yapılan çalışmalar, müzisyenlerin; müzisyen olmayanlardan, okuduğunu anlama, arka plan gürültüsünden konuşmayı ayırt etme ve hızlı işitsel işlem yapma gibi konularda daha iyi performansta olduğunu göstermiştir. Ancak, bu çalışmaların çoğu; insanlara geçmiş müzik eğitimi hakkında sorular sorarak yapılmıştır. MIT araştırmacıları, çocukların müzik dersi almaları için rasgele ve sonrasında da etkilerini ölçebilecekleri daha kontrollü bir çalışma yaptılar.
Pekin’deki bir okulda çalışmayı; Pekin Normal Üniversitesi IDG / McGovern Enstitüsü‘nden araştırmacılarla birlikte yapmaya karar verdiler. Çünkü eğitimciler; müzik eğitiminin değerinin ek okuma öğrenimi ile karşılaştırılması gerektiğini düşünüyorlar.
Desimone: “Müzik eğitimi alan çocuklar, ek akademik eğitim alan çocuklardan da iyiyse, bu okulların neden müzik finanse etmek isteyebileceğinin bir gerekçesi olabilir.”
Araştırmaya katılan 74 çocuk üç gruba ayrıldı: Haftada üç kez 45 dakikalık bir piyano dersi aldı. Aynı süre için ekstra okuma eğitimi almış, ancak hiçbir müdahalede bulunulmamış gruplara da uygulandı. Bütün çocuklar 4 ya da 5 yaşındaydı ve kendi dillerini Mandarin diliyle konuştu.
Altı ay sonra, araştırmacılar çocukları; ünlülerdeki, ünsüzlerdeki veya ses tonlarındaki farklılıklara dayanarak; kelimeleri ayırt etme yetenekleri üzerinde test ettiler. (Birçok Mandarin dilindeki sözcük sadece tonda farklıdır.) Daha iyi kelime ayrımcılığı genellikle daha iyi fonolojik farkındalığa karşılık gelir. Bu da kelime öğrenmenin, önemli bir bileşeni olan sözcüklerin ses yapısının bilinmesine bağlıdır.
Piyano dersleri olan çocuklar; bir ünsüz ile farklılık gösteren sözcükler arasında ayrım yapmak için, ekstra okuma grubundaki çocuklara göre önemli bir avantaj sağladı. Hem piyano grubunda hem de ekstra okuma grubunda yer alan çocuklar; ünlü sesleri temel alan sözcükleri ayırt etme konusunda, hiçbir müdahale almayan çocuklardan daha iyi performans gösterdi.
Araştırmacılar ayrıca; beyin aktivitesini ölçmek için elektroensefalografiyi (EEG) kullandılar ve piyano grubundaki çocukların farklı ses tonlarını dinlediklerinde, diğer çocuklardan daha güçlü tepkilere sahip olduklarını keşfettiler.
Desimone: “Çocuklar için bir dil öğrenmek demek;
kelimeler arasındaki farklılıkları duymak anlamına geldi. Çocuklar gerçekten bundan faydalandılar.”
Tufts Üniversitesi Psikoloji Profesörü Aniruddh Patel: “Olumlu ve yaratıcı bir tasarıma sahip olan bu çalışma; müzik ve dil öğretiminin küçük çocuklar üzerindeki etkisini karşılaştırmaktadır. Bu çalışma, konuşma algısında davranışsal gelişmelerin, hem teorik hem de gerçek dünyada önemi olan müzikal eğitimin nöral etkisine özel olarak ilişkindir.”