Dünya sıcaklıklarındaki değişikliklerden, zaman içinde değişen verilere kadar herşey genellikle grafikler halinde gösterilir.
Şimdi bunun yerine, bir hisse senedi fiyatının ani düşüşünü veya küresel sıcaklıkların istikrarlı bir şekilde yükselişini dinleyebilmek nasıl olurdu?
Düzleştirilen veriler daha yumuşak ses dalgalarına dönüştürülebiliyor. Bunu adı da sonifikasyon.
State College’daki Pennsylvania Eyalet Üniversitesi müzik teknolojisi uzmanı Mark Ballora, bilimsel verilerden senfoniler yaratmak için sonifikasyon kullanıyor.
1960’lı yıllarda California San Francisco’nun hemen dışında bir mimar ve bir piyanist tarafından yetiştirilen Ballora, yaşamının her anında nefes alış verişini bile piyano çalarken, müzik eşliğinde gerçekleştirdi.
Ballora Beatles kayıtlarını dinledi ve Grateful Dead konserine katıldı. Son 20 yıldır, onlarca bilim adamıyla, bir nötron yıldızı tarafından yayılan enerjiden kutup sincaplarının vücut ısısı döngüsüne kadar her türlü bilgiyi müzik haline getirmek için iş birliği yaptı.
Haziran ayında Ballora, deniz biyologlarının derin okyanustan gelen veriyi ses haline çevirmesine yardımcı olmak için Ulusal Academies Keck Futures Initiative’den 50.000 $’lık bağış aldı.
Ballora, “Verileri sese dönüştürmeye başlamak gerçekten çok garipti. Doktora programımın ilk yılında, bir fizyolog, kalp atış hızı değişkenlik verilerinden ses çıkarmaya ilgi duyup duymadığımı sordu. Ne hakkında konuştuğunu bilmiyordum ama harika geldi. İşte sağlıklı bir kalbin sesi. İşte, kan pompalama yapması gereken bir kalbin sesi.”
“Belirli bir veri kümesi için kullanılacak ses türünün nasıl olacağına karar vermek kolay değil. İşimin sanatsal bir parçası. İlk adım verilere aşina olmak ve bunun ne anlama geldiğini bilmektir. Bu aslında çok ilginç. Bütün bu bilim insanlarını bir araya getirmeyi ve yaptıklarını öğrenmem gerekiyor.”
“İkinci adım, hangi sese verinin uyduğunu bulmaktır. Güneş rüzgarı üzerinde çalışırken (Dünya atmosferi sesi için vurduklarında aurora borealis yaratan yüklü parçacıklar güneşten döküldü), titrek, parıldayan bir ses yarattım. Tropik fırtınalar için bir kasırga gibi çıkacak gürültüye ihtiyaç duydum.”
“Nobel ödüllü bir kozmolog olan George Smoot ve Mickey Hart ile Evrenin Ritimleri üzerine çalışmak harikaydı. Onlara ait her türlü bilgiyi müziklere dönüştürmek zorundayım.”
“Güneş rüzgarı, güneş ışınları, Dünyanın elektromanyetik rezonansı [Dünya yüzeyiyle üst atmosferi arasında oluşan elektromanyetik dalgalar]. Güneş sistemindeki gezegenlerin hareketi, dönen bir nötron yıldızı sinyali, uzay-zaman uzanan yerçekimi dalgaları da vardı. Çalışmak gerçekten çok eğlenceliydi. Çok renkli bir veri kümesiydi.”
“İnsanlar için sonifikasyon yaptığımda, “Vay be, bu veri kümeleri hakkında bana tamamen farklı bir fikir verir” diye düşünüyorlar. Bu, bir filmde film müziği eklediğiniz zamanki gibidir. Sizi o dünyaya götürür. Verileri dinlememiz artık bize garip gelmemeli.”
“Bence biz, eğitim programlarını bir araya getirmeliyiz ki gençler bilimi, dinlediğiniz bir şey olduğu kadar baktığınız bir şey olarak da görüyorlar. Hepimiz müzikle ilgileniriz. Bunu bilimle birlikte kullanabilirsek, öğrencilere materyali yalnızca görsel sunumdan elde ettiklerinden daha sezgisel bir anlayış kazandırmak için gerçek bir şansımız var demektir.”
“Önümüzdeki yıl, Rhode Island Üniversitesi’nde (Narragansett’te) deniz biyolojisti olan Karen Wishner ile çalışacağım. Okyanusun çevreye duyarlı bölgelerinde oksijen ve sıcaklık hakkında bazı veriler var.”
“Öğrencilerinin bir grubu yalnızca görselleri alacak ve başka bir grup hem sesi hem de görselleri alacak. Ardından, fen bilgisi öğretim uzmanları, öğrencilerin neler yapabileceklerini değerlendirecek. Su altında, bilmediğimiz çok şey var ve okyanuslarımızın kalitesi gezegenin sağlığı için çok önemli bir meseledir. Halk bu konuyu iyi bir şekilde anlayabiliyorsa, vicdani politika oluşturmayı da destekleyeceklerdir.”
“Bilim adamları sonifikasyonu veriler hakkında bilgi edinmek için yaygın olarak kullanmıyor. Henüz genel bir uygulama değil ve üzerinde çalışıyorum. Veriyi dışarıya çıkarıp için müziğe dönüştürme konusunda çok şey konuşuyor olsamda, aslında bundan fazlası var.”
“Örneğin, Wanda Diaz Merced, Cape Town’daki Güney Afrika Astronomi Gözlemevi’nde görme engelli bir Amerikalı Astrofizikçi, programlarla veri dinlemek için bir yol bulmaya çalıştı. ”
“Yüksek enerjili yıldızların patlamalar sırasında parçacıklar arasında enerji alışverişi yaparak ürettikleri elektromanyetik dalgaların varlığını keşfetti. Çoğu kişi görebildiği halde bulamadı. Ama o bunu başardı.”
“Sonifikasyonlarla konser verebilmek henüz mümkün değil. Ancak bir gün bunu muhtemelen yapacağım. Öncelikle öğrencilerin sonifikasyonu iyi öğrenmelerini ve bilim insanlarının onunla iyi çalıştıklarını göstermek isterim. Bunu hazırladıktan sonra, daha çok bir besteci gibi düşünebilir ve konser yapabilirim. Çalıştığım verilerden çok fazla müzik aldım. Bu yüzden belki 60’lı ve 70’li yaşlarımda bunun üzerinde çalışacağım.” dedi.