Ölü Deniz civarında çalışan arkeologlar, daha önce Ölü Deniz parşömenlerini içeren, 20. yüzyılın ortalarında yağmalanmış bir mağara buldu. Araştırmacılar yeni keşfedilen mağaranın, daha önceden parşömenleri içeren 11 mağaradan sonra, Mağara 12 olarak adlandırılmasını öneriyor.

Ölü Deniz’in kuzeybatı kıyısında, Qumran’ın batısındaki kayalıklarla çevrili bir mağarada yapılan kazılar, İkinci Tapınak döneminden kalan Ölü Deniz parşömenlerinin mağarada gizlendiğini ve geçen yüzyılın ortalarında Bedeviler tarafından yağmalandığını kanıtlıyor. Mağaranın keşfiyle beraber bu parşömenlerin bulunduğu mağara sayısı 12’ye çıkmış oldu.

Ölü Deniz Parşömenleri Araştırması’nda bir dönüm noktası sayılan bu keşif, Hebrew Üniversitesi’nden Dr. Oren Gutfeld ve Ahiad Ovadia, ABD Liberty Üniversitesi’nden Dr. Randall Price ve öğrencileri tarafından yapıldı.

Yağmalanmış

Mağaradaki kazı çalışmaları, mağaranın bir zamanlar Ölü Deniz parşömenlerini içerdiğini ortaya koydu. İkinci Tapınak döneminden kalma çok sayıda saklama kabı ve kapakları mağaranın duvarları boyunca nişlerde ve arkadaki uzun bir tünelin derinlerinde gizlenmiş olarak bulundu. Saklama kaplarının hepsi kırılmış ve içindekiler alınmıştı. 1950’li yıllardan kalma bir çift kazma başı da (daha sonra tekrar kullanmak için saklanmış) mağaranın yağmalandığını gösteriyordu.

Şimdiye kadar, Ölü Deniz parşömenlerini barındıran 11 mağara olduğu düşünülüyordu, fakat bu mağaranın keşfiyle beraber, mağaraların sayısı 12’ye çıktı. Tıpkı “Mağara 8” gibi, bu mağara “Q12” adını alacak. (Sayının önünde yer alan Q= Qumran, bu mağarada parşömen bulunmadığı anlamına geliyor.)

*Parşömenleri sarmak için kullanılan bir bez parçası. F: Casey L. Olson and Oren Gutfeld

Hebrew Üniversitesinden Kazı Başkanı Arkeolog Dr. Oren Gutfeld, “Bu heyecan verici keşif, 60 yıldan beri yeni Ölü Deniz parşömenleri bulmaya en çok yaklaştığımız andı. Bugüne kadar bu parşömenlerin yalnızca 11 mağarada bulunduğuna inanıyorduk fakat artık 12 mağara olduğundan şüphe yok. Bulduğumuz bu mağara, Bedeviler vasıtasıyla pazara giren Ölü Deniz parşömenlerine atfedilen orijinal mağaraların sayısından kuşku duymamıza neden oluyor.” diyor.

Dr. Gutfeld şöyle devam ediyor: “Günün sonunda hiç parşömen bulamamıştık fakat bunun yerine sadece yazma için hazırlanmış bir kapta bir parşömen parçası bulduk. Dolayısıyla bu mağarada bir zamanlar parşömenler olduğunu ve bunların çalındığına hiçbir kuşku yok. Mağaradaki bulgular arasında, sayfaların ve kaplamaların gizlendiği kaplar, parşömenleri bağlamak için kullanılan deri bir kayış, parşömenleri saran bir bez ve daha fazlası yer alıyor.”

Mağarada bulunan ve yazmak için hazırlanmış bir parşömen parçası. F: Casey L. Olson and Oren Gutfeld

Önemli bilgiler verebilir

Mağaradaki bulgular sadece parşömenleri saklamak için kullanılan kaplardan değil, aynı zamanda parşömen parçalarından, işlenmiş bir deri parçasından ve parşömenleri bağlamak için kullanılan bir sicimden oluşuyor. Ayrıca mağarada bulunan çanak çömlekler, çok sayıdaki çakmaktaşı bıçaklar, ok uçları ve yarı değerli taşlardan yapılmış süslü bir mühür buluntusu da bu mağaranın Kalkolitik ve Neolitik dönemlerde kullanıldığını gösteriyor.

Judean Çölü’nün kuzeyinde yer alan bölgede yapılan ilk kazıların, bu mağaraların ve parşömenlerin anlaşılmasında önemli bir yer tutacağı düşünülüyor. Bulgular yayımlandığında, Qumran arkeolojisi ve Ölü Deniz mağaraları hakkında için önemli yeni kanıtlar sağlayacak.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like

Bandırma Füze Kulübü

1957 yılında Sputnik I’in uzaya gönderilmesinden oldukça etkilenen Bandırma Şehit Gönenç Lisesi…

Kayıp Şehrin Gizemi Antik Taş Tabletler Sayesinde Çözüldü

Irak’taki kil tabletlerin keşfi, arkeologların eski bir kayıp şehrin gizemini açığa çıkarmasına…

Antibiyotik Çağını Başlatan Keşif: Penisilin

İskoç bakteriyolog Alexander Fleming, 1928 yılı Eylül ayında ilk antibiyotik olan penisilini…