Araştırmacılar; insanlarda gen tedavisi sırasında hassasiyeti arttırma potansiyeline sahip olan CRISPR-Cas9 gen düzenleme tekniğinin yeni bir türünü geliştirdiler. Yeni varyant; DNA’sındaki vahşi tipine (wildtype)* kıyasla istenmeyen değişiklikleri azaltmış ve yüksek hassasiyet gerektiren gen terapilerinde rol oynayabileceğini düşündürmüştür. Karolinska Enstitüsü’nün Hong Kong’daki Ming Wai Lau Onarıcı Tıp Merkezi’nden araştırmacılar tarafından yapılan çalışma PNAS dergisinde yayınlandı.
CRISPR-Cas9 ilk önce bakterilerde keşfedilen, DNA’yı kesip onaracağı genomda kesin bir yere gitmek üzere programlanabilen bir enzimdir. Bu ”moleküler makas”; DNA’nın kusurlu şeritlerini düzeltmek için kullanılabilir ve şu anda kanser, kan bozuklukları ve kalıtsal körlük ile mücadele için klinik denemelerde test edilmektedir. Araştırmacılar; teknolojinin binlerce insan genetik hastalığını tedavi etme potansiyeline sahip olduğunu belirtiyor.
Çalışma; mevcut haliyle, çeşitli zorluklarla karşı karşıya… Bir versiyon, Streptococcus pyogenes (SpCas9) bakterilerinden Cas9 nükleaz; yüksek bir hassasiyete sahiptir, ancak gen düzenleme kitini hücrelere vermek için gereken viral parçacık için çok büyük olabilir. Başka bir versiyon ise; Staphylococcus aureus (SaCas9) bakterilerinden Cas9 nükleaz çok daha küçüktür ve araç kitini taşıyan adeno-ilişkili virüs (AAV) vektörüne kolayca sığabilir, ancak eşit derecede yüksek hassasiyet seviyesine sahip değildir. Kesin olmayan gen-düzenleme; potansiyel olarak ciddi sonuçları olan istenmeyen yerlerde DNA’nın modifiye edilmesine neden olabilir.
Bu çalışmada, araştırmacılar; bir laboratuvar ortamında insan hücrelerinde 24 yeri hedef alan genin doğruluğunu önemli ölçüde artıran, SaCas9-HF isimli bir mühendislik çeşidi belirlediler. SaCas9-HF; oldukça benzer olan ve bu nedenle vahşi tip SaCas9 kullanırken istenmeyen düzenlemelere yatkın olma eğiliminde olan gen sekansları için hedef dışı faaliyetleri yaklaşık yüzde 90 oranında azaltmıştır. Tipik olarak daha az düzenlemeye sahip olan gen dizileri için; SaCas9-HF neredeyse belirlenemeyen hedef dışı bir aktiviteye sahipti.
Hong Kong Karolinska Enstitüsü Ming Wai Lau Onarıcı Tıp Merkezi Profesör Yardımcısı Zongli Zheng: “Yeni enzim, in vivo olarak genom düzenleme bileşenleri sunmak için adeno-ilişkili viral (AAV) kullanan gelecekteki gen tedavisi için özellikle faydalı olacaktır.”
Araştırmacılar, diğer pek çok hücre tipinde uygulanması konusunda iyimser olduklarını söylese de, SaCas9-HF varyantının farklı hücre tipleri arasında eşit derecede kesin olup olmadığını belirlemek için, hücre tipleri hakkında daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
Araştırmacılara göre, enzimin hedeflenen genomik bölgeleri değiştirmede ne kadar iyi olduğu konusunda, SaCas9-HF, genel olarak şu anki alanda karşılaştırılabilir olarak kabul edilen vahşi tipe kıyasla ortalama yüzde 80’lik bir verime sahipti… Bazı CRISPR-Cas9 durumlarda, hasarlı gen sekansını onarmak ve fonksiyonu geri yüklemek için yüzde 10’luk bir düzenleme verimliliği yeterlidir.
*Wildtype: Doğada olan, mutasyona uğramamış canlı türü.
Comments