Şikago Sanat Enstitüsü, beş pişmiş toprak heykel üzerine yapılan önemli yeni araştırmaların sonuçlarını açıkladı. Bulundukları günden sonra Mali’deki bir köy olan ‘Bankoni’ adını verdiler. Nesneler 12. ve 15. yüzyıllar arasında tarihlenmektedir.
Amerika ve Afrika Sanatları Başkanı ve Şikago Sanat Enstitüsü’ndeki Afrika Sanatı Küratörü Constantine Petridis’e göre; bunlar, Afrika’da, Sahara Çölü’nün güney kısmında hayatta kalan en ve Sanat Enstitüsü’nün Mısır dışındaki koleksiyonunda Afrika sanatının en eski eserleri arasında yer alıyor.
Sanat Enstitüsü’nün Bankoni rakamları, yalnızca büyük boyutları ve ince ayrıntıları için değil, aynı zamanda tarih boyunca bir grup olarak kaldıkları için (diğerleri dağılmış durumda) olağanüstüdür. Grubun büyük bir gezici sergi olan Altın Karavanlar, Zamandaki Fragmanlara dahil edilmesi; Ortaçağ Sahra Afrika’sındaki Sanat, Kültür ve Değişim, Sanat Enstitüsü’nün Koruma ve Bilim bölümüne, Şikago Pritzker Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından mümkün kılınan en son teknolojiyi kullanarak önceki bilimsel analizleri genişletmek için benzeri görülmemiş bir fırsat sundu.
Şikago Sanat Enstitüsünde Koruma ve Bilim Bölümünde Koruyucu Konservatör Rachel Sabino: “Şikago Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bir radyolog olan Dr. Michael Vannier ile uzun zamandır devam eden ilişkimiz sayesinde, bilgisayarlı aksiyal tomografi veya CT taramasını (temel olarak X-ışını ancak 3D olarak) kullanarak seramikleri yakından inceleyebiliyorduk. Her figür tarayıcıdan geçerken, hepsinin aynı kil ve aynı üretim yöntemleriyle yaratıldığını hemen anladık. Bu, onların en başından beri bir grup olarak tasarlandığını ve farklı yerlerden ya da farklı çömlekçilerden figürler olmadıklarını doğruladı.”
Sonuçlar ayrıca heykellerin, eski çağ seramiklerinde olduğu gibi keşfedilen uygun yaştaki alakasız parçalardan yapılmış “pastişler (seçkin bir sanat yapıtının taklidi)” olmadığını da doğruladı. Ek olarak, CT verilerinden üretilen 3D modeller, örnek seramik sahaları için özel bir teknik olan termolüminesans (TL) testinde kullanılacak örnek alanların yerlerini belirlemekte yardımcı oldu. TL sonuçları, nesnelerin, önceki testlerin belirtilenden 500 ila 800 yıl önce daha yaşlı olduğunu ortaya koydu.
Müzeler ve hastaneler arasındaki bu tür işbirlikleri, en gelişmiş teknolojilere ve aksi takdirde kullanılamayacak olan donanıma erişmelerini sağlayarak koruyucu araç setini genişletti. Tıbbi ortaklarının uzmanlık bilgisi, koruyucuların, sorularına cevap bulmak için mevcut en iyi araç protokolüne sahip olduğunu ve sonuçların doğru bir şekilde yorumlanacağını garanti eder.
Sabino: “Şikago Sanat Enstitüsü’ndeki ansiklopedik koleksiyon, hem alimler hem de halk için referans standardı olarak hizmet ediyor; bu nedenle, müzenin eğitim ve sosyal misyonuna hizmette sergilenen nesnelerin, iddia ettikleri şey olması çok önemli. Bu amaçla; bu ortaklığın rakamlarımızın gerçekte ne kadar eski, ne kadar benzersiz ve ne kadar istisnai olduğunu görmemize izin vermesinden dolayı heyecan duyuyoruz.”
