Amerika’dan gelen bir ekip, dışsal yıldız rüzgarına dayanması için dışsal gezegenlerin yeteneklerini tahmin etmek için mevcut bir güneş modelini kullanmıştır.
Ulusal Bilimler Akademisi Bildiriler Dergisi‘nde yayınlanan makalelerinde grup, yaklaşımlarını ve Dünya‘nın ötesindeki yerlerde yaşam arayışında nasıl yardımcı olabileceğini düşündüklerini anlatıyor.
Dünya dışı yaşam arayışı devam ettikçe, uzay bilimcileri bu tür aramaları yürütmek için kullanılan araçları geliştirmeye çalışırlar. Bu yeni çabada, araştırmacılar, bir gezegenin yıldızlardan gelen yıldız rüzgarlarına dayanma yeteneğini ölçmenin yollarını aramaya odaklandılar. Bunu yaparken, daha önce güneşi incelemek için kullanılan bir yöntemi kullandılar.
Araç, Alfvén Wave Solar Model (AWSoM) ve güneşin korona davranışını simüle etmek için kullanıldı. Araştırmacılar, Samanyolu galaksisindeki diğer yıldız sistemlerinin merkezinde yıldızları incelemek için yıldız sistemlerinde gezegenlere doğru ilerleyen yıldız rüzgarlarını kullandılar.
TRAPPIST-1
Araştırmacılar, üç yıl önce bilim adamlarının Goldilocks Bölgesi‘ndeki üç tanesi Dünya büyüklüğünde gezegenlere sahip olduğunu bildirdikten üç yıl önce manşetlerde bulunan bir yıldız sistemi olan TRAPPIST-1‘e odaklandı. Bu çalışmada e, f ve g olmak üzere üç nokta söz konusuydu.
Bu noktalardan birisi yaşamı barındırmak için en fazla sözü verdi. Uygunluğunun bir testi, gezegenin yıldız rüzgarlarına dayanabileceğini kontrol etmektir. Biz burada Dünya üzerinde, hem bir manyetik alan hem de atmosferimiz tarafından güneş rüzgarlarından korunuruz.
Yıldız rüzgarlarının bu nokta üzerindeki etkisini tahmin etmek için araştırmacılar, yıldız yaşı (ısı üretiminde bir faktör) gibi AWSoM‘a etkilerini eklediler. Sonra yıldız rüzgarı simülasyonu için programlamaya izin verdiler.
Araştırmacılar, yaşamın mümkün olduğunu gösterdiğini, yani iyonosferinin en az 125 mil altında olduğu sürece, atmosferin yaşamı sürdürebilmek için yeterli koruma sağlayabileceğini buldu.