UT Güneybatı’daki Çocuklara yönelik Tıp Merkezi Araştırma Enstitüsü’ndeki (CRI) bilim adamları, laktatın büyüyen tümörler için bir yakıt sağladığını keşfetti. Bu keşif Warburg etkisi olarak bilinen yaklaşık yüzyıllık bir gözlemi gölgede bıraktı.
Bu yeni bulgu, araştırmacıların kanser metabolizmasını görüş açısı ile dünya çapında karsinom ölümlerinin önde gelen sebebi olan akciğer kanseri için görüntüleme teknikleri ve terapileri için yeni bir yöntem oluşturulabilmesi için önemli bir değişimi temsil edecek.
CRI’nin Genetik ve Metabolik Hastalıklar Programı Direktörü ve UT Güneybatı’da Pediatrik Genetik ve Metabolizmanın Bölüm Başkanı olan Dr. CRal Profesör Dr. Ralph DeBerardinis “Bulgularımız bizi de şok etti.
Kanser metabolizmasında en eski gözlem olan Warburg etkisi, laktat tümörün atık bir ürünüdür ve bu alanındaki araştırmaların büyük kısmını yönlendirir. Bulgumuz, tümör metabolizması hakkında düşüncemizin temel bir değişikliğidir. dedi.
Alman kanser biyologu Otto Warburg’ın adını taşıyan Warburg etkisi üç ana bileşene sahip; hızlı glikoz alımı, oksijen varlığında bile glikoz oksidasyonunda azalma ve bir atık ürün olarak laktat salgılanması.
Kanser Metabolizması
CRI araştırmacıları, Cell’de yayınlanan çalışmada, laktatın sadece atık bir ürün olmadığını aynı zamanda hastalarda ve farelerde akciğer kanseri hücreleri tarafından tüketilen bir yakıt kaynağı olarak işlev gördüğünü gösterdi.
Tümörlerde aktive edilmiş glikoz oksidasyonunu gösteren DeBerardinis laboratuvarından Cell’da yayınlanan daha önceki bir çalışmayla birlikte bu çalışmanın sonuçları Warburg etkisinin ilkelerine farklı bir yaklaşım getiriyor.
Dr.Beaverdinis, “Laktatın büyüme, çoğalma ve belki de akciğer kanseri metastazlarını destekleyen yakıtlardan biri olduğuna inanıyoruz.
Kanser metabolizması klinik olarak uygulanabilir ve laktat yolunu anlamak akciğer kanseri için terapötik hedefler bulmamıza yardımcı olabilir. Laktat alımı görüntüleme izleyicisi olarak kullanıldığında öngörücü değeri de olabilir. ” dedi.
Çalışmada elde edilen diğer bulgular, laktat kullanımıyla kanser saldırganlığı arasında potansiyel bir bağlantı olduğuna işaret ediyor.
CRI’daki Kanada Sağlık Araştırmaları Enstitülerinden araştırmanın baş yazarı Brandon Faubert “Bulgular ön hazırlık yapmakla birlikte, laktat kullanımı ile tümörlerin ne kadar hızlı metastazı veya nüksettiği arasında bir ilişki olduğunu gördük. Bu sonuç laktat kullanım yolunda tümörün klinik agresifliği ile ilgili temel bir şey olduğuna işaret ediyor.” dedi.
Bu yeni keşiflerde önemli olan faktör, CRI’daki bilim adamları ile UT Southwestern’deki klinik ekip arasındaki işbirliğidir.
Radyoloji, patoloji, eczacılık, anesteziyoloji ve cerrahi ekipteki tıbbi personelle yakın işbirliği içinde çalışan araştırmacılar, tümörleri çıkarmak için yapılan ameliyatlar sırasında tümör metabolizmasını analiz edebiliyorlardı.
Bu yaklaşım, araştırmacılara laboratuvar temelli deneylerde ortaya çıkarılamayacak yaşamsal bilgiler verdi.
