Araştırmacılar eski mumyalardan gen verileri topladı ve genetik araştırmalarda ilk kez büyüleyici, yeni bir çalışma alanı ortaya çıktı.

Bilim adamlarından oluşan bir ekip, uzun zamandır korunmuş Mısır mumyaların dan türetilen ilk genom verilerini inceleyerek mumyalar daki genetik geçişi tamamlıyor.

Bir genomu bir dizi genetik talimat olarak düşünün. Genom verileri, insan göç düzenine ilişkin hastalıkların gelişimini izlemek ve sağlık problemlerine yatkınlıkları belirlemek gibi ip uçlarını ortaya çıkarabilir.

Genom Çalışması

Çalışmanın başlığı “Eski Mısır mumyası genomları, Roman dönemi sonrasında Sahra altı Afrikalı soyunun artışını öne sürüyor”.

Nature Communications Dergisi’nde yayınlanan çalışma antik ve modern Mısır’a dair bilgiler içeriyor. Ama özellikle mumyalanmış kalıntıların doğrudan araştırılması için ilk adımı attığı söylenebilir.

Mumyaların genom çalışmaları için güvenilir bir DNA kaynağı olabileceği konusunda çok sayıda soru var. Genellikle Mısır’ın sıcak iklimiyle oluşan ve mumyalama sürecinin yol açtığı hasarlar: genetik materyal, potansiyel konteminasyon ve yaş ile ilgili endişeleri ortaya çıkarmaktadır.

Mumyaların genetik sırları

Genetik Sorgulama

Bilim adamları Nil Nehri kıyısında bulunan Abusir el-Meleq arkeolojik bölgesinden 151 mumya ile çalıştı. 90 mumyadan genetik veri ve üçünden de sınırlı genom verileri elde ettiler.

Araştırmacılar, mumlardan alınan verileri günümüz insanları genomlarıyla karşılaştırdı. Bulgular “Modern Mısırlılar, eski Mısırlılara kıyasla Sahra altı Afrikalılarla daha soyunu paylaşıyor.” şeklinde.

Almanya Tuebingen Üniversitesi’nden Çalışmanın Yazarı Verena Schuenemann “Büyük İskender’in ve diğer yabancı güçlerin fethinin eski Mısır nüfusu üzerinde genetik bir iz bırakıp bırakmadığını test etmek istedik.” diye açıkladı.

Mısır’ın Karmaşık Tarihi

Derin geçmişten türetilen veriler, modern Mısırlıların genetiği hakkında “Eski Mısırlılar’ın Sahra altı Afrikalı nüfusu ile aynı soydan geldiği” düşüncesi ile tezat oluşturuyor: Araştırmacılar, bölgeler arasındaki ticaretin arttığına işaret ediyor.

Nil boyunca daha fazla köle ticareti yapılmış süre yaklaşık 1500 yıl olduğundan ihtimaller çok fazla.

Genom çalışması sadece bir başlangıç. Araştırmacılar, Abusir el-Meleq’ten gelen verilerin Mısır’ın daha büyük nüfusunu temsil edip etmediğini merak ediyor ve daha fazla genetik soruşturma çağrısında bulunuyorlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like

Karbondioksiti Değerli Ürünlere Dönüştürmek

Karbondioksit (CO2) iklim değişikliğine önemli bir katkıda bulunur ve başta endüstriyel üretim…

Enerji, Atlantis Kristal Piramitlerinde Gömülü

Okyanus Bilimci Dr. Meyer Verlag, sonar kullanarak iki bin metre derinliğinde dev…

İki Dillilik, Doğal Olarak Beynimize Geliyor

 Nörobilimcilerden oluşan bir ekip, beynin tek bir dildeki ve iki farklı dilden…

Dünyanın Manyetik Alan Haritası Tamamlandı!

Dünyanın manyetik alanı, gezegenin iklimi, tektonik kaymaları, yerçekimi ve hatta rotasyonunu etkiler.…