20 Şubat 1889 tarihi İstanbul doğumlu olan Behçet, ilköğrenimine Şam’da başlayıp, 1910 senesinde tıp alanında eğitim alarak tamamlamış bulunmaktadır. Almanca, Latince ve Fransızca konuşabilen BEHÇET, dönemin gerektirdiği gibi tıp alanındaki eğitimini Gülhane Askeri Tıp Akademisindeki görevi ile tamamlamıştır. O dönemde sivil olarak hekimlik yapılamadığından göreve askeri hekim olarak başlamak gerekmekteydi. 1914 yılına değin Gülhane Askeri Tıp Akademisinde dermatoloji ve cinsel yollardan bulaşan hastalıklar alanında çalışmalarda bulunmuştur.
Kariyerine başhekim olarak devam eden değerli hekimlerimiz gibi o da, kısa sürede Kırklareli Askeri Hastanesinde başhekimlik görevini başarı ile üstlenmiştir. Ufkunu genişletmek isteyen her idealist hekim gibi o da yurt dışı eğitimine önem vererek, bir müddet Budapeşte ve Berlin’de eğitimler almıştır.
Başarılı hekim, günümüze kadar uzanan Behçet hastalığının isim babası ve kaşifidir. 1947 senesinde Cenevre’de Uluslararası Tıp Kongresinde bir takım açıklamalarda bulunarak dikkatleri üzerine çekti. Elde ettiği bulguları 25 yıla dayanan değerli hekim bu çalışmalarının bilinmeyen bir hastalığın tanısının ve tedavisinin değerlendirilmesine yönelik olduğunu bildirdi. Özel bir etken virüs dermotoloji dalında ilk kez gündeme gelerek isim buldu. Morbus Behçet denilen bu hastalığa dair çalışmalarından dolayı birçok ödüle layık görülen BEHÇET, mantar hastalığı üzerine yaptığı araştırmalardan dolayı da Budapeşte Uluslararası Dermatoloji Kongresi Ödülünü almaya hak kazanmıştır. Hastalığın teşhis ve tedavisine yönelik çalışmaları son derece net olduğundan dolayı, Japonya, Amerika, Fransa ve İngiltere gibi ülkeler üstün teknoloji ile çalışmalarına rağmen maalesef Behçet’in geldiği noktaya gelememişlerdir. Çalışma sürecinin ona kattığı deneyimlerini paylaştığı toplam 196 adet eseri bulunmaktadır. Dermotoloji dalına kendini adayan hekim 1948 yılında geçirdiği kalp krizi sonrasında yaşamını yitirmiştir. Tıp dünyasının en yetkin isimlerinden biri olan Hulusi Behçet ölümünün ardından geride bıraktığı eserlerle tıp dünyasına ışık tutmaya devam etmektedir.
