7 Kasım 2017’de Çin başkentlerinden biri olan Wuhan’da yapay istihbarat (AI) tarafından çalıştırılan insansız bir polis istasyonu kurulacağı açıklandı. Çin’in 2030 yılına kadar AI‘da dünya lideri olmayı planladığı da bildirildi.
Çin finansal gazetesi Caijing Neican tarafından hazırlanan rapora göre, fütüristik istasyon simüle edilmiş sürücü muayeneleri sunacak ve kayıt hizmetleri sağlayacak. Tencent tarafından geliştirilen yüz tanıma teknolojisi, istasyon içindeki vatandaşları tanımlayacak.
Bunun anlamı, kullanıcıların istasyonlarda uzun süre oturmaları, hesaplara kaydolmaları veya uygulamaları indirmeleri gerekliliğini ortadan kalkacak ve AI, ilgili kişinin yüzünü görür görmez bilgilerine erişebilecek.
AI polis istasyonuna ilk bakışta, Çin altyapı hizmetlerine zarif, pürüzsüz bir ekleme hizmeti olacağı tanımlanıyor. Hizmet tamamen taahhütlü donanımla 7 gün 24 saat kamu hizmeti için açık olacağından, çalışanların yol açtığı kaygıları ve sinir bozucu web tabanlı arızaları ortadan kaldırabilecek.
Uygulama başarılı olursa, istasyon Çin’de veya diğer yurtdışı ülkelerinde insansız hükümet tesislerinin geliştirilmesini sağlayabilir.
Bununla birlikte, bu yüksek teknoloji istasyonlarının ziyaretçilere fayda sağlayabilmesinin yanında, bunların oluşturulması, robotik ve otomatik sistemlerin ilerlemesi, özellikle de iş açısından toplumu nasıl büyük ölçüde etkileyeceği konusunda daha geniş bir tartışmayı başlatıyor.
Otomatik Altyapı
Tam otomatik bir dünya, çoğu insanı yoksul ve aç mı bırakacak? Otomatikleştirilmiş bir altyapı insanlığın hayırseverlikten uzak ve sınıfsız bir topluluğa dönüşmesine mi sebep olacak? İnsanlar ekonomik net değer ve hayat boyu yaşayan kariyeristlerin gerçek politikleriyle tanımlanmayı bırakacak mı?
Veya toplumun en zengin bölümü ile fakir bölümü arasında AI kaynaklarıyla dolup taşan, gerici ve ticari bir kapitalizme yol açan sınıf farklılıkları genişleyebilir mi?
Bu konularda yapılan birçok çalışma, otomatik iş yerlerini diğer işyerleri ile karşılaştırıldığında kaçınılmaz bir küresel ilerleme öngörmüştür.
2013 yılında Oxford Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, önümüzdeki 20 yıl içinde ABD’deki işlerin yüzde 47’sinin otomatik hale getirileceğini ve 2016’dan itibaren bilişsel teknolojilerin ABD’deki işlerin yüzde yedisini 2025 yılına kadar otomatikleştireceğini öngördü.
Birleşmiş Milletlerin Yapay Zeka ve Robotik Merkezi’nden üst düzey stratejik danışmanı Irakli Beridze, Hollandalı telegraaf gazetesine verdiği demeçte, “Toplumlar yeterince hızlı adapte olmazlarsa, istikrarsızlığa neden olabilirler.” dedi.
Otomatik İnsan Karşıtlığı
Araştırma Ofisi dünyada AI‘nın yararlarını en üst düzeye çıkarmak üzere odaklanmış olmasına rağmen, olumsuz bir sonuç potansiyelinin farkında. Dünyanın tuzaklardan kaçınmasına yardımcı olmayı ummaktadır.
Beridze, “En önemli görevlerimizden biri iş, bilgi enstitüleri, sivil toplum kuruluşları ve hükümetlerden bir uzmanlar ağı kurmaktır. Kesinlikle, teknolojileri yasaklamak veya frenlemek için başvurmak istemiyoruz.”
“Yeni teknolojinin BM’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine nasıl katkıda bulunabileceğini de keşfedeceğiz. Bunun için somut projelere başlamak istiyoruz. Sadece Konuşan bir kulüp değil, üreten bir kulüp olacağız “dedi.
AI‘nin neden olabileceği zararlar işsizlikle sınırlı değil, bir kentin tamamen otomatikleşmiş altyapısı ve kamu hizmetleri anahtarlarının bulunduğu kötü niyetli bir bilgisayar korsanlığı ciddi hasarlara neden olabilir.
Örneğin New York belediye başkanı, bir düğmeye basarak hastalarla dolu bir hastaneye gaz verebilir veya tam yüklü bir köprü kurabilir veya bir nükleer santrali eritme ihtimali olan bir bilgisayar korsanının taleplerini kabul edebilir?
AI polis istasyonu gibi altyapı otomasyonu’nun, Çin’in bir takım dünya sorunlarını çözebileceğini düşünüyor, ancak yeni zorluklarla karşı karşıya da kalacak.
AI ve otomasyona çok fazla ağırlık vermeye başlamadan önce olası tüm senaryoların araştırılması ve faydaların risklerden daha ağır olmasını sağlamak için ne gerekiyorsa yapılması gerekecek.