Yapay zeka bir gün insan düşüncesini aşabilecek mi?Yapay zekadaki hızlı ilerleme; standart makine korkumuzla birleştiğinde, yeteneklerinin bir gün kontrolsüz bir şekilde büyümeye başlayacağı, sonunda dünyayı ele geçirmesine ve hedeflerine bir engel olduğumuza karar verdiğinde insanlığı silmeye başlayacağı endişelerini artırdı. Bu an genellikle “AI Tekilliği” olarak adlandırılır.
Böylesine durdurulamaz ve sonsuza dek büyüyen bir zekanın olasılığına karşı bir argüman; tanımı gereği geleceği doğru bir şekilde tahmin edebilecek. Modern bilimin evreni açıklamanın temel yollarından biri olan kuantum teorisi; geleceği tahmin etmenin mümkün olmayabileceğini çünkü evrenin rastgele olduğunu söylüyor. Peki ya sadece geleceği tahmin etmenin imkansız olduğunu düşünürsek, çünkü aksi halde bilecek kadar zeki değiliz?
Zeka; kabul edilmiş bir tanımı olmayan çok karmaşık ve soyut bir kavramdır. Bununla birlikte; bilinen her türlü zekayı oluşturan bazı bileşenler hakkında ortak bir anlaşma vardır. Bunlardan biri, geleceği öngörerek planlama becerisi gerektiren sorunları çözme yeteneğidir. Bir sorunu çözmek için mevcut koşulları anlamak; çevrenin nasıl gelişeceğini tahmin etmek ve uygulanacak eylemlerin sonucunu tahmin etmek çok önemlidir.
Rasgele Evren
Fizikteki son teoriler evrenin son derece kaotik ve rasgele olduğunu göstermektedir. Sonunda başka bir maddeye, radyoaktif bozunmaya uğrayan kararsız kimyasal elementlerin örneğini ele alalım. Bu elementin belirli bir miktarının bozunmasının ne kadar süreceğini tahmin edebiliriz; ancak herhangi bir atomun ne zaman olacağını kesin olarak söyleyemeyiz. Benzer şekilde, bir parçacığın konumunu veya momentumunu ölçebiliriz, ancak kuantum teorisiyle ilgili belirli nedenlerle, her ikisini de aynı anda tam doğrulukla bilemeyiz. (Bu Heisenberg’in Belirsizlik İlkesi olarak bilinir.)
Bu teorilerin doğru olduğunu varsayarak; belirli bir ayrıntı seviyesinin ötesinde, evrenin nihayetinde öngörülemez, kaotik ve kararsız olduğunu ileri sürerler. Bu, her türlü büyüyen zekanın sonunda geleceğe ilişkin tahminlerini artık geliştiremeyeceği ve dolayısıyla zekada daha fazla artamayacağı bir noktaya geleceği anlamına gelir. Başka bir deyişle, bir AI riski yoktur. Çünkü evrenin fiziksel yasaları çok kısıtlayıcı bazı zor sınırlar getirir. Örneğin; hava durumu öngörülebilirliğindeki bilinen sınırlar göz önüne alındığında, bir AI sistemi; gelecekteki eylemleri planlamak için son derece hassas uzun vadeli hava tahminlerinden yararlanarak insanları alt edemez.
Evrenin doğasının, bir anlamda bir AI tırmanışını önlediğine inanmak çok rahatlatıcı. Ancak alternatif bir bakış açısı var. Ya insanlar evreni sadece bilişsel ve muhakeme yeteneklerimiz çok sınırlı olduğu için rasgele ve kaotik olarak algılarlarsa?
Bu bakış açısına göre, evrenin bunun yerine deterministik olduğu ve bu nedenle tamamen öngörülebilir olduğu, ancak insanlar için son derece karmaşık olduğu söylenebilir. Albert Einstein, kuantum teorisinin evrenin eksik bir tanımı olduğunu ve henüz anlamadığımız ancak gelecekteki olayları belirleme anahtarını elinde tutan gizli değişkenler olması gerektiğini savundu.
Bu da dikkatleri bir AI Tekilliği olasılığına çevirir. Süper gelişmiş bir zeka; bu gizli değişkenleri ortaya çıkarabilir ve böylece evrenin öngörülebilir doğasını anlayarak, makinenin tüm potansiyelini açığa çıkarabilir. Yapay zeka yaklaşımlarının fizikte otomatik olarak keşif yapmak için kullanıldığını belirtmek gerekir.
Pratik düzeyde; yapay zeka hala ne kadar sınırlı olduğu göz önüne alındığında, tekillik o kadar makul görünmüyor. AI’daki son atılımlar; satranç oynamak veya araba kullanmak gibi iyi tanımlanmış bir görevi yerine getirmek için tasarlanmış Sınırlı AI olarak bilinen şeylerle elde edildi. Sınırlı AI; bazı görevlerde insanlardan daha iyi performans gösterebilirken, insanların birçok farklı göreve cevap verme yeteneğini taklit edebilecek daha genel AI’nin yakın gelecekte teslim edileceğini ve risk oluşturacağı öngörülebilir.
Tekillik olmadan bile, AI; insan toplumu üzerinde dramatik bir etkiye sahip olacaktır. Yapay zekanın insanlık için bir tehdit değil, insanlık için yararlı olmasını sağlamak için mümkün olduğunca çok çalışmak gerekiyor.