Manken; simüle edilmiş ses ipuçlarının farklı konumlardan etkilerini ölçmek için, yankısız bir odada bir VR kulaklığı kullanıyor. /Keli Lawrence

Ses kaynaklarını bulmak ve ayırt etmek son derece karmaşıktır, çünkü beyin mekansal bilgileri çoğu zaman, birbiriyle çelişen ipuçlarından işleyerek, elde eder. Araştırmacılar; sanal gerçeklik ve diğer sürükleyici teknolojileri kullanarak, kelimeyi ses ile nasıl anlamlandırdığımızı araştırmak için yeni yöntemler geliştirdiler.

Vanderbilt Üniversitesi‘nde İşitme ve Konuşma Bilimleri Profesörü G. Christopher Stecker: “Bu teknolojiler, gerçek dünyayı laboratuvara ve nihai olarak laboratuvarı da gerçek dünyaya getirmemizi sağlıyor.” Stecker, doğal ve kontrollü ortamlarda işitsel-mekansal farkındalığı araştırmak için bu sürükleyici araçları kullanıyor. Bu teknolojilerin geliştirilmiş işitme cihazları, işitsel bozuklukların daha doğru tanılanması ve daha zengin ses deneyimlerine sahip video oyunları sunacağını öngörüyor.
360 derecelik görünüm; dikkatimizi, seslerin nereden kaynaklandığına yönlendirmemize yardımcı oluyor. Örneğin; yaklaşan bir arabanın sesinin algılanmasıyla, tehlikeden kaçınılması gibi…

 

Stecker ve ekibi; Minneapolis, Minnesota’da 7-11 Mayıs 2018’de düzenlenen Amerika Akustik Topluluğu‘nun 175. toplantısında sunduğu çalışmada; insanların açık ve örtülü ses ipuçlarını nasıl kullandığını incelemek için sanal gerçeklik ve artırılmış işitsel gerçeklik kullanımını araştırdı.

Devam eden diğer bir çalışmada, kişiler; başlarında ekran takılı şekilde park benzeri bir ortama götürülüyorlar. Otopark ortamı akustiği güçlü olan bir mekan olduğundan; katılımcıların sesleri algılamaları daha kolay anlaşılıyor. Kişilerden başlarını sesin geldiği yöne çevirmeleri isteniyor.

Arka planda, Doktora Öğrencisi Travis Moore ise; iki temel lokal ipucu manipüle ediyor. Birincisi, ses dalgalarının her kulağa ulaştığı zamandaki bir farkı; (saniyenin milyonda biri) diğeri ise her bir kulağa kayıtlı ses basınç seviyelerindeki farkı belirliyor.

Daha önceki çalışmalarla tutarlı olarak, Moore; deneklerin beyinlerinin her bir işarete ne kadar dikkat kesildiğine dair önemli bir değişkenliğe dikkat çekti.

Çalışmalarda bir diğerinde ise; kalabalık bir kokteyl partisi simule edildi. Çalışmada, akustikteki farklılıkların ve ses niteliklerindeki yankıların; mekânsal farkındalığı nasıl etkilediğini incelendi.

Stecker: “Kulağın içinde; ses frekansı ve yoğunluğunun ya da yüksekliğinin açık bir temsili var, ancak sesin geldiği mekan; beyin tarafından hesaplanıyor. Kulak, ses çıkaran şeylerin nerede olduğunu bilmiyor. Sadece; beyin, bunu anlıyor.”

Stecker, mekânsal farkındalığın daha örtülü yönlerini inceleyen çalışmaların; insanların gerçekçi sanal versiyonlarını uzaktan kuran artırılmış gerçeklik aygıtların gelişmesini sağlayabileceğini düşünüyor.

Stecker, “Şu anda yanımızda olmayan büyükannemizle konuştuğumuzu hayal edelim… Bu tarz bir teknolojiyle; sanki karşımızdaki kanepede oturuyormuş gibi görünebilir ve ses çıkarır. Bu ses seviyesine ulaşmak için; simülasyonun akustik özelliklerini gerçek dünyadan ayırt edilemez hale getirmemiz gerekir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like

Mikroçiplerle Kansere Çözüm Bulan Prof. Dr. Mehmet Toner

Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Eğitim Hastanesi Cerrahi Profesörü, Massachusetts General…

“Overview” İle Güneş Sistemi Etrafında Sanal Bir Tur Atın

Burning Man sanat montajı içerisinde yer alan Apollo programının 50. yıldönümü anısına,…

Binlerce Hasta Radyografisine Erişim Sağlayan, MIMIC Göğüs Röntgeni Veritabanı

Bilgisayar vizyonu veya makinelere görüntüleri gelişmiş bir şekilde işleme yeteneği verme yöntemi;…

Sanal Gerçeklik (VR) Fitness Bisikletlerine Yeni Yollar Açtı

Sabit bir bisikletle pedal çevirmek gerçek hayatta yorgunluk: tüm gücünüz ile sürseniz…