medgadget

Turku Üniversitesi’ndeki Finli araştırmacılar ve Turku Üniversite Hastanesi Kalp Merkezi, çoğu akıllı telefona yerleştirilen ivmeölçerlerini, atriyal fibrilasyonu (Afib) tespit etmek için kullanmayı başardı.

Bu teknoloji, bir çok kullanımda Afib‘i tespit etmek için elektrokardiyografi (EKG) ile rekabet edebilir.

Özellikle hastaların herkesin sahip olduğu akıllı telefonların ötesinde ek cihazlara güvenmeden kendi kalp ritimlerini değerlendirmelerine izin verebilir.

Araştırmacılar teknolojiyi, yıllar önce, cilde bağlı özel, bağımsız sensörler ile başlayarak geliştirdiler.

İşlem yazılımları geliştikçe ve akıllı telefonlar içindeki ivmeölçerler daha hassas hale geldikçe, tüm teknolojiyi bir akıllı telefon uygulamasına dönüştürebiliyorlardı.

Yakın zamanda yapılan bir çalışmada, uygulama, hastanede yatan hastaların EKG kayıtlarını analiz eden klinisyenlerle karşılaştırıldı. Bu, ayakta tedavi gören bireylerde daha fazla etkileyici bir korelasyon gösterdi.

Daha önce yapılmış küçük bir araştırma kanıtı çalışmasında, teknoloji Afib‘i tespit etmede% 94 duyarlılık ve% 100 özgüllük göstermiştir.

Teknolojiyi daha da ticarileştirmek için Precordior adlı bir şirket kuruldu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like

Düşünce için Sessizlik: İnsan Beynindeki Özel İnternöron Ağları

İnsan beyninin analizi; sinirbilimin temel amacıdır. Bununla birlikte, metodolojik nedenlerle, araştırmalar büyük…

Geniş Etkilere Sahip Bulgularda Çoğu ‘Sessiz’ Gen Mutasyonun, Nötr Değil Zaralı Olduğu Ortaya Çıktı

1960’ların başında, Michigan Üniversitesi mezunu Marshall Nirenberg ve diğer birkaç bilim insanı,…

Elektrik Üretmek için Vücudun Kendi Şekerini Kullanan Ultra İnce Yakıt Hücresi

Glikoz, yediğimiz gıdalardan aldığımız şekerdir. Vücudumuzdaki her hücreye güç veren yakıttır. Glikoz,…

BioNTech CEO’su Uğur Şahin: Hasarlı veya eski organların yaşlanma süreci tersine çevirilebilir

Prof. Dr. Uğur Şahin, gelecekte hasar görmüş organların gençleştirilmesinin mümkün olabileceğine inandığını…