Dronlar ve robotlar; doğayı taklit ederek birlikte çalışırlarsa, gelecekteki şehirleri inşa edebilir ve onarabilirler.
, Havacılık Bölümü’nde Hava Robotu Laboratuvarı’nı yöneten araştırmacı Dr. Mirko Kovac tarafından ortaklaşa hazırlanan yeni bir çalışma, Science Robotics’te yayınlanmıştır. Çalışma; robot yapımında en son teknolojiye ve bir robot inşasını gerçeğe dönüştürmek için ileride neler yapılması gerektiğine odaklanmaktadır.
Dünya giderek daha kentsel olmaktadır. Araştırmacılar, robotların yeni şehirler inşa etmeye ve bunu sürdürmeye yardımcı olacak mükemmel araçlar olabileceğini söylüyorlar. Robotların kullanılması insan risk faktörünü azaltmalı, görevlerin daha hızlı tamamlanmasına izin vermeli ve bunu yanında inşaatın yapım aşamasını izlemeye izin vermelidir. Robotlar yaptıkları her şey hakkında veri toplayabilir ve uygulamalarını iyileştirmeye yardımcı olabilir.
Dr. Kovac: “Geleceğin şehirleri, bina ve altyapı kentsel ekosistemini inşa etmek, değerlendirmek ve onarmak için birlikte çalışan kara tabanlı ve uçan robot grupları tarafından inşa edilebilir ve korunabilir. Doğa, böyle bir toplu inşanın mümkün olduğu konusunda yeterli kanıtlar sağlar. Bu fikirlerden bazılarını, insansız hava araçlarının nasıl kurgulandıklarını, işletildiklerini ve işbirliği yaptıklarını göz önüne alarak ve uygulayarak, bu rüyayı gerçeğe çevirebiliriz.”
Ekip, canlı organizma gruplarının bir yapıyı birlikte çalışarak nasıl inşa ettiğini inceleyerek, doğadan ilham aldı. Grup halindeki birçok hayvan, evlerini kurarken ya da onarırken çevrelerinden gerekli işaretleri alır ve bunlardan yararlanır. Örneğin; kunduzlar gür ve ses çıkararak akan bir su duyarsa, ses azalıncaya kadar barajın o bölgesine yapı malzemesi koyarlar. Büyük ‘süper-organizma’ kolonilerinde yaşayan termitler; yapılarını koordine etmek için malzemelerin biriktirilmesi sırasında salgılanan feromonlara göre hareket ederler. Birçok kuş yuva materyallerinin toplanmasını ve dağıtımını organize ederek küçük koloniler halinde yuvalar kurar.
Bu koordinasyon yöntemlerini analiz etmek, araştırmacılara robot ve dron gruplarının inşaat sırasında nasıl özerk bir şekilde birlikte çalışabileceği konusunda algoritmalar tasarlamasına yardımcı olabilir.
Imperial’deki ekip aynı zamanda, tasarımları ve yaptıkları malzemelerle doğaya dayalı başka bir drone geliştiriyor: Kendi ortamlarıyla dinamik olarak etkileşime girebilen akıllı malzemelerden ve yapılardan oluşan bireysel “yumuşak hava robotları”… Bunlar arasında bir sümsük kuşu gibi dalabilen ve sıçrayabilen bir drone; gerilme materyali ağları yaratabilen ve hatta kendilerini askıya alabilen bir örümceği taklit eden drone bulunmaktadır.
İnşaat yapımında birlikte çalışmadan önce, insansız hava araçları; mevcut binaların ve boru hattı sızıntılarının giderilmesi gibi altyapıların onarımı için işe koyuluyor. Bu önemli adım, araştırmacıların insanlarla birlikte çalışırken, bir binanın ihtiyaçlarına cevap verecek insansız uçaklar oluşturmalarını sağlayacaktır. Imperial’daki araştırmacılar ve İsviçre Federal Malzeme Bilimi ve Teknoloji Laboratuarı (Empa) araştırmacıları arasında yapılan NEST Hava Robotik Merkezi adlı yeni ortaklık sayesinde; dronlar, insanların yanında küçük sorunları tespit etmek ve çözmek için bir binayı devriye gezecekler.
Ekip ayrıca, bu ilerlemelerin, insan müdahalesinin zor veya çok yavaş olduğu diğer alanlara, örneğin doğal afetlerin ardından acil durum barınaklarını inşa etmede fayda sağlayacağını belirtti.