Çalışma Ekibi Karolinska Institutet’in Andreas Claesson tarafından yönetiliyor. Ekip, İsveç Stockholm kentinde bir dizi simüle kalp durması düzenleyerek drone‘ların tepki süresinin ortalama 16 dakika olduğunu gösterdi.

Araştırma Amerikan Tıp Derneği Dergisi’nde yayınlandı.

2014 yılında orijinal drone’nu geliştiren Alec Momont, “Her yıl AB’de yaklaşık 800.000 kişinin bir kalp durmakta. Bunlardan yalnızca yüzde 8’i hayatta” dedi.

“Bunun ana sebebi, acil servislerin cevap verme süresinin (yaklaşık 10 dakika) nispeten uzun olması. Ayrıca beyin ölümünün ve ölümlerin dört ila altı dakika içinde gerçekleşmesi. Ambulans drone, bir dakika içinde 12 km2’lik bir bölgedeki hastaya bir defibrilatör sağlayabilir. Bu tepki hızı, bir kalp durması sonrasında hayatta kalma şansını yüzde 8’den yüzde 80’e yükseltir. “

Claesson’ın testleri, 0.8 kilogram (1,7 lira) ağırlığında bir otomatik harici defibrilatör (AED), bir GPS, yüksek çözünürlüklü bir kamera ve otomatik pilot yazılımıyla donatılmıştır. Bunlar bir yangın istasyonuna yerleştirildi.

2006 ile 2014 yılları arasında gerçek kalp durması olayının gerçekleştiği yerlerde, 10 kilometrelik (6.2 mil) yarıçap içinde 18 simüle edilmiş hastaya dağıtıldı.

Uzaktan çalıştırılan drone harekete geçtiğinde, ekip de bir ambulans gönderecekti.

Drone daha hızlı. Ambulansın çağrılmasından gönderilmesine kadar geçen süre ortalama üç dakikadır. Drone için bu süre üç saniyedir.

Bir çalışma, defibrilatörlerle donatılmış droneların hastalara zemin temelli acil tıbbi hizmetlerden daha hızlı ulaşabileceğini ortaya koydu.

Teslimatın gerçekleşmesi için geçen ortalama süre ambulans için 22, drone için ise sadece 5 dakika 22 saniyedir.

Yanıt verme süresindeki ortalama 16 dakika 39 saniye azalmıştır.

Her Dakika Önemli

Çalışmada, “16 dakikalık tasarrufun klinik açıdan önemli olması muhtemel. Bununla birlikte daha ileri test uçuşları, teknolojik gelişme ve sevk merkezleri ile havacılık idarecileri arasındaki entegrasyonun değerlendirilmesi gerekiyor.” dedi.

“Hastane dışı kalp durması vakalarında drone ile verilen AED‘ler ve EMS ile resüsitasyona karşı kullananların sonuçlar incelenmelidir.”

Hastalara ulaşmak için drone kullanımı, acil ilkyardımın önemli bir yönünü azaltmaya yardımcı olabilir: tepki süreleri.

Araştırmanın bazı kısıtlamaları var.

Tüm test uçuşları ki toplamda 18 uçuş yapıldı. Bunlar da iyi havalarda ve hepsi kısa mesafelerde oldu.

Drone hastaya ulaştıktan sonra olanlar ile defibrilatörü kullanabilen bir kişinin de bulunmasını gerektiği hesaba katılmadı.

Momont’un 2014 sisteminin bu sorunun çözümü ise, drone‘nun bir canlı akışı sesli ve görüntülü bağlantıya sahip olması ve böylece eğitilmiş bir operatörün ekipmanı kullanma sürecinde bir izleyici ile devam etmesiydi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like

Düşünce için Sessizlik: İnsan Beynindeki Özel İnternöron Ağları

İnsan beyninin analizi; sinirbilimin temel amacıdır. Bununla birlikte, metodolojik nedenlerle, araştırmalar büyük…

Geniş Etkilere Sahip Bulgularda Çoğu ‘Sessiz’ Gen Mutasyonun, Nötr Değil Zaralı Olduğu Ortaya Çıktı

1960’ların başında, Michigan Üniversitesi mezunu Marshall Nirenberg ve diğer birkaç bilim insanı,…

Elektrik Üretmek için Vücudun Kendi Şekerini Kullanan Ultra İnce Yakıt Hücresi

Glikoz, yediğimiz gıdalardan aldığımız şekerdir. Vücudumuzdaki her hücreye güç veren yakıttır. Glikoz,…

BioNTech CEO’su Uğur Şahin: Hasarlı veya eski organların yaşlanma süreci tersine çevirilebilir

Prof. Dr. Uğur Şahin, gelecekte hasar görmüş organların gençleştirilmesinin mümkün olabileceğine inandığını…