Taşıdığımız cüzdan ve çantalardan, saatlere, giydiğimiz kaban ve botlara kadar deriyi her alanda kullanıyoruz. Ancak, deri ürünleri yaratmanın maliyeti, milyarlarca dolarlık sektörlerde ağır bir ücret çıkarmaktadır.
Bu nedenle, deri ürünleri üreticileri; daha sürdürülebilir malzeme alternatifleri yaratma konusunda baskı altındadır. Modern Meadow adlı bir şirket, hayvanlara zarar vermeyen bir çözüm üzerinde çalışıyor. New Jersey merkezli giriş; deri ile aynı doğal yapı taşlarından inşa edilen, laboratuvarda yetiştirilen biyolojik olarak üretilmiş malzemeler üretiyor.
Biyotransformasyon Nedir?
Biyofabrik materyalin oluşturulmasına olanak sağlayan sürece “biyotransformasyon” denir.
Singapur Bilim, Teknoloji ve Araştırma Ajansı (ASTAR) ve Biotransformasyon İnovasyon Platform’un Bilimsel Direktörü Nic Lindley: “Biyotransformasyon; mikrobiyal dünyada muazzam biyoçeşitliliği kullanarak, çok az değeri olan bir şeyi daha fazla değeri olan bir şeye dönüştürmek anlamına gelir.
Bir mikroorganizmayı; her biri üzerinde işaretlenmiş olan farklı karayolu, demiryolu ve hava bağlantılarının bulunduğu bir harita olarak düşünebilirsiniz. Bir noktadan diğerine mümkün olduğunca verimli bir şekilde ulaşmanız gerekiyor, bu nedenle son ürüne ulaşmak için hangi yoldan gideceğinizi seçiyorsunuz.”
Modern Meadow; hayvan derisinde bulunan ana protein kolajeni üretmek için, maya hücrelerinin DNA’sını düzenleyerek materyallerini biyolojik olarak üretiyor. Bu, işlemin yüzde 100 hayvansız olmasını sağlıyor. Kolajen daha sonra; geleneksel deriyle benzer, fakat daha çevre dostu bir işlemle tabaklanmış lifli bir malzemeyle birleştirilir. Biotrans; üretim sürecini geliştirmek ve biyo-deriyi ticari uygulanabilirliğe daha da yakınlaştırmak için Modern Meadow ile birlikte çalışıyor.
Bununla birlikte; biyotransformasyon uygulamaları deriye ait alternatifler yaratmakla kalmıyor. Yiyecek ve içecek üreticileri ayrıca stevya* gibi yapay şeker oluşturmak için normalde bitki yapraklarından ekstrakte edilen tatlandırıcı etmenleri sentezlemek için bu işlemi kullanabilir.
Sıfır kalorili bir bileşik olan stevia; şekerden 200 kat daha tatlıdır. Bu, insanların şekerden aldıkları tadı hissetmek için çok fazla stevia kullanmaları gerekmediği anlamına gelir.
Parfüm ve kozmetik şirketleri de; tatlı ve menekşe benzeri kokular üretmek için, benzer bir süreci işleyebilirler. ASTAR araştırmasına göre; şirketler genellikle bunu elde etmek için alfa izometil iyonon denilen bir bileşiği kullanıyor. Ancak bu işlem; bir gram için 100 ton ahududu ve 20 hektar tarım alanı gerektiriyor.
Bu nedenle, Biotrans; parfüm ürünlerine yönelik artan küresel talep karşısında sürdürülebilir bir şekilde alternatif kimyasal bileşikler üretmek için, biyotransformasyon teknolojisini kullanmaya çalışmaktadır.
Biyotransformasyonun Geleceği
Lindley’e göre, ASTAR’ın Singapur’daki biyotransformasyon tekniklerinin uygulanması ve benimsenmesi çabaları yabancı şirketler tarafından fark edildi.
Lindley, ASTAR’ın kendi biyotransformasyon ekipmanlarını karşılayamayacak daha fazla yerel girişim getirmeyi umduğu, küçük ölçekli bir üretim tesisi inşa ettiğini de ekliyor. Biotrans, yeni başlayanlara süreçlerini ve konseptlerini test etmek için bir yol sağlayacak. Bu yüzden; kendi araştırma tesisleri ve fabrikaları için fon toplayabilecekleri pilot ölçekli bir fermantasyon tesisine yatırım yaptı.
ASTAR’ın Biyotransformasyon Yenilik Platformu, yiyecek, lezzet ve koku ile kişisel bakım endüstrilerinin ihtiyaçlarını karşılamak için bakteri kullanıyor. Bilimsel keşif ve teknolojik yeniliği ilerletmek için yerli ve yabancı kuruluşlarla birlikte çalışıyor.
*Stevya: Şeker üreten bir bitki.
