Bir MIT araştırması, çok dil bilenlerin beyinlerinin ana dillerini işlerken nispeten daha az çaba harcadığını ortaya koyuyor.

Birçok dil konuşan insanlar üzerinde yapılan yeni bir araştırma, beynin anadillerini nasıl işlediğine dair özel bir şey olduğunu ortaya koydu.

Bu poliglotların (beş ya da daha fazla dil konuşan kişiler) beyinlerinde, konuştukları dillerden herhangi birini dinlediklerinde aynı dil bölgeleri aydınlanıyor. Genel olarak, bu ağ, konuşmacının daha yetkin olduğu dillere daha güçlü tepki verir, ancak dikkate değer bir istisna vardır: Konuşmacının anadili. Kişinin anadilini dinlerken, dil ağı etkinliği önemli ölçüde düşmektedir.

Araştırmacılar; bulguların, kişinin edindiği ilk dille ilgili, beynin bu dili minimum çabayla işlemesini sağlayan benzersiz bir şey olduğunu gösterdiğini söylüyor.

Birçok dil, tek bir ağ

Beynin öncelikle sol yarımkürede bulunan dil işleme ağı, frontal ve temporal loblardaki bölgeleri içerir. 2021 yılında yapılan bir çalışmada, Fedorenko’nun laboratuvarı, çok dilli kişilerin beyinlerinde, ana dillerini dinlerken dil ağının yalnızca bir dil konuşan kişilerin dil ağlarına göre daha az aktif olduğunu buldu.

Yeni çalışmada, araştırmacılar bu bulguyu genişletmek ve farklı yeterlilik seviyelerine sahip oldukları dilleri dinlerken çok dilli kişilerin beyinlerinde neler olduğunu keşfetmek istediler. Çok dilli bireylerin incelenmesi, araştırmacıların dil ağının işlevleri ve yaşamın ilerleyen dönemlerinde öğrenilen dillerin anadil ya da dillerden nasıl farklı temsil edilebileceği hakkında daha fazla bilgi edinmelerine yardımcı olabilir.

MIT’de nörobilim doçenti, MIT McGovern Beyin Araştırmaları Enstitüsü Üyesi Evelina Fedorenko:”Poliglotlar ile tüm karşılaştırmaları tek bir kişi içinde yapabilirsiniz. Bir süreklilik boyunca değişen dillere sahipsiniz ve beynin yeterliliğin bir fonksiyonu olarak tepkileri nasıl modüle ettiğini görmeye çalışabilirsiniz”

Çalışma için araştırmacılar, her biri beş ya da daha fazla dilde en azından bir dereceye kadar yeterliliğe sahip olan ancak bebeklikten itibaren iki dilli ya da çok dilli olmayan 34 poliglotu işe aldı. Katılımcılardan on altısı 10 ya da daha fazla dil konuşuyordu; bunlardan biri 54 dili en azından belli bir yeterlilikle konuşuyordu.

Her katılımcı, sekiz farklı dilde okunan pasajları dinlerken fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) ile tarandı. Bu diller arasında ana dilleri, yüksek düzeyde yetkin oldukları bir dil, orta düzeyde yetkin oldukları bir dil ve kendilerini düşük yetkinliğe sahip olarak tanımladıkları bir dil yer alıyordu.

Ayrıca hiç konuşmadıkları dört dili dinlerken de tarandılar. Bunlardan ikisi konuşabildikleri bir dille aynı aileden (Roman dilleri gibi) dillerdi ve ikisi de konuştukları herhangi bir dille tamamen alakasız dillerdi.

Çalışma için kullanılan pasajlar, araştırmacıların daha önce başka dil çalışmaları için geliştirdikleri iki farklı kaynaktan geldi. Bunlardan biri birçok farklı dilde kaydedilmiş bir dizi İncil hikayesi, diğeri ise “Alice Harikalar Diyarında” kitabından birçok dile çevrilmiş pasajlardan oluşuyordu.

Beyin taramaları; katılımcıların en yetkin oldukları dilleri dinlediklerinde dil ağının en fazla aydınlandığını ortaya koydu. Ancak bu durum, katılımcıların anadilleri için geçerli olmamış ve dil ağı, benzer yeterliliğe sahip oldukları anadili olmayan dillere kıyasla çok daha az aktif hale gelmiştir. Bu durum, insanların anadillerinde o kadar yetkin olduklarını ve dil ağının bunu yorumlamak için çok fazla çalışmasına gerek kalmadığını göstermektedir.

Fedorenko: “Yeterlilik arttıkça, dilsel hesaplamaları daha büyük ölçüde devreye sokabilirsiniz, böylece giderek daha güçlü tepkiler alırsınız. Ancak, gerçekten yüksek yeterliliğe sahip bir dil ile anadili karşılaştırdığınızda, muhtemelen daha fazla deneyime sahip olduğunuz için anadil biraz daha kolay olabilir”

Beyin etkileşimi

Araştırmacılar benzer bir olguyu poliglotlar konuşmadıkları dilleri dinlediklerinde de görmüşlerdir: Dil ağları, anlayabildikleri bir dille ilgili dilleri dinlerken, tamamen yabancı dilleri dinlediklerine kıyasla daha fazla meşgul oldu.

Araştırmacı Malik-Moraleda: “Burada, dil ağındaki tepkinin girdiden ne kadar anladığınızla ölçeklendiğine dair bir ipucu elde ediyoruz. Burada anlama seviyesini ölçmedik, ancak gelecekte, insanların dinledikleri pasajları gerçekten ne kadar anladıklarını değerlendirmeyi ve ardından bunun aktivasyonla nasıl ilişkili olduğunu görmeyi planlıyoruz.”

Araştırmacılar ayrıca, çoklu talep ağı olarak bilinen ve beyin bilişsel olarak zorlu bir görevi yerine getirirken devreye giren bir beyin ağının, kişinin ana dili dışındaki dilleri dinlerken de aktive olduğunu buldular.

Malik-Moraleda: “Burada gördüğümüz şey, tüm bu dilleri işlerken dil bölgelerinin devreye girdiği ve daha zor bir görev olduğu için size yardımcı olmak üzere ana dili olmayan diller için devreye giren başka bir ağ olduğudur.”

Bu çalışmada, poliglotların çoğu; anadili olmayan dilleri ergenlik çağında veya yetişkin olarak öğrenmeye başladı, ancak araştırmacılar gelecekteki çalışmalarında çok küçük yaşlardan itibaren birden fazla dil öğrenen insanları incelemeyi umuyor. Ayrıca, bebeklikten itibaren bir dil öğrenen ancak çok genç yaşta Amerika Birleşik Devletleri’ne taşınan ve ana dillerinde daha az yetkin hale gelirken baskın dilleri olarak İngilizce konuşmaya başlayan kişileri de incelemeyi planlıyorlar, böylece yetkinlik ve edinim yaşının beyin tepkileri üzerindeki etkilerini ayırt etmeye yardımcı olacaklar.

Kaynak: //news.mit.edu/2024/mit-study-polyglots-brain-processing-native-language-0310

 

You May Also Like

Karbondioksiti Değerli Ürünlere Dönüştürmek

Karbondioksit (CO2) iklim değişikliğine önemli bir katkıda bulunur ve başta endüstriyel üretim…

Dünyanın Manyetik Alan Haritası Tamamlandı!

Dünyanın manyetik alanı, gezegenin iklimi, tektonik kaymaları, yerçekimi ve hatta rotasyonunu etkiler.…

İki Dillilik, Doğal Olarak Beynimize Geliyor

 Nörobilimcilerden oluşan bir ekip, beynin tek bir dildeki ve iki farklı dilden…

B1 Hücrelerinin Kökeni Hakkında

Yeni bir MDC çalışması immünolojide onlarca yıllık bir tartışmayı çözebilir: Prof. Klaus…