Okyanus Bilimci Dr. Meyer Verlag, sonar kullanarak iki bin metre derinliğinde dev cam piramit keşfetti. Diğer cihazların da kullanılmasıyla doğrulanan piramidin, kristal benzeri bir maddeden yapılmış ve Mısır’daki Keops Piramidi’nden yaklaşık 3 kat daha fazla olduğu görülmüştür.

Verlag, gizemli piramitle ilgili sırların araştırmalarda, Bermuda Üçgeniyle ilişkilendirilebileceğine inanıyor.

Bahamalar’da düzenlenen basın toplantısında, bilim adamı piramidin tam koordinatlarını içeren bir rapor sundu. Ayrıca piramitler üzerinde kullanılan teknolojinin modern bilim tarafından bilinmediğini belirtti.

Two Giant Underwater Crystal Pyramids Discovered In The Center Of The Bermuda Triangle ile ilgili görsel sonucu

Arazi üzerine kurulan piramit, son kutup kayması sırasında mı kayboldu?

Birkaç Batılı bilim adamı, deniz tabanındaki piramidin başlangıçta anakarada yapılmış olabileceğini iddia ediyor. Yıkıcı bir deprem yüzünden, piramidin konumunun tamamen değişmiş olabileceğini ifade ediyor.

Diğer bilim adamları, piramidin Bermuda Üçgeni alanında bulunmasını Atlantis halkıyla ilişkilendiriyor.

Bilim adamları tüm veriyi işlediler: Yüzeyin cam veya buz gibi görünmesi için mükemmel olduğu sonucuna varıldı. Piramitlerin boyutu, Keops piramitlerinin yaklaşık üç katı büyüklüğündedir.

 

Florida’da bir konferansta gazeteciler tarafından gösterime çıkan fotoğraflarda, ilginç bir detay ise; üç boyutlu piramitlerin yosun veya çatlaklardan arındırılmış bir yüzeye sahip oluşudur.

 

İlk kez 1968’de keşfedildi

 

İlk olarak piramit, 1968 yılında Natüropati Doktoru Ray Brown tarafından tesadüfen keşfedildi. Brown Karayipler’de arkadaşlarıyla dalış yaparken, okyanus tabanından yükselen muazzam bir yapıyla karşılaştı; siyah, bir nesne… Nesne bir piramit şeklindeydi.

Nesneyi su yüzüne çıkarıp, daha sonra incelediklerinde bir kristal olduğu sonucuna vardılar.

 

Kristal Piramitlerin Özellikleri

 

Atlantis’e özgü bazı teorilerde öne sürülen; şehrin yapılarının (piramitlerinin) kristal bir maddeyle kaplandığıdır.

Bu kristallerin günümüzde bile yeni keşfedilen enerji kaynağı olarak kullanılabileceği düşünülmekte.

Araştırmacılar; piramitlerin enerji toplayan ve depolayan doğal bir elektrik kapasitörü görevi gördüğünü söylemekte. Piramit ne kadar büyük ve yüksek olursa, enerji toplama ve depolama olasılığı da o kadar fazla olacaktır. Bir piramidin bileşimi de çok önemlidir. Tamamen kristalden yapılmış veya kristalden yapılmış bir tepe noktasına sahip olması, gücünü büyük ölçüde artırabilir.

Kristalin uzun zamandır enerji uygulamaları olduğu bilinmektedir. Kristal doğal piezoelektrik özellikleri sergilemektedir.

Radyo dalgalarını yakalamak ve bunları kulaklıklar yoluyla insan sesi, müzik ve diğer sesleri çoğaltan ses dalgalarına işleyebilecek ve yayınlayabilecek elektrik sinyallerine dönüştürmek için germanyum kristalleri kullanılıyor.

Piramit gücü piramitin şeklinden ötürü bu sistemi sağlıyor. Piramit, enerji akümülatörü ve enerjisel kuvvet amplifikatörü olarak işlev gördüğü kanıtlanmış bir mimaridir.

 

 

Piramitler ve ‘Boşluk Yapısal Etkisi’

 

Barry Carter, Kaşif Dr. Viktor S. Grebennikov’un “Boşluk Yapısal Etkisi” (CSE) olarak adlandırdığı, piramitlere dair, başka bir konuya dikkat çekiyor. Bilim adamı CSE’yi temel olmayan anti-gravitik bir platform oluşturmak için kullandı.

Grebennikov, piramidin tepesinden yayılan enerjileri hissettiğini iddia ediyor.

Carter, “Yüzyıllar boyu çok korkunç ve gizemli hikayeler üreten piramit etkisi, CSE tezahürlerinden biridir.”

 

 

Bermuda Üçgeni ‘Ölüm Vorteksi’ (Ölüm Girdabı)

 

Üçgen’de bildirilen zaman ve uzamsal anormalliklerin yanı sıra, olaylardan ötürü korkan bazı kişiler, birdenbire ortaya çıkan ve kaybolan devasa, dönen girdaplardan bahsetmiştir.

Kayıp gemilerin birçoğunun bu fenomen yüzünden kayıp olabileceğine dair kanıtlar vardır.

 

 

Su altında kalmış, bazı piramitlerin, ara sıra akan okyanus suyunda, yoğun vorteksler ürettikleri gözlemlenmiştir. Bu girdaplar, iç enerjinin boşaltılmasından kaynaklanabilir.

Eğer bu batık piramitler, tepelerinden büyük bir enerji yayarlarsa, deniz üzerinde ölümcül vortekslere yol açabilirler.

Zamanla daha detaylı bir çalışma, hayal edilmesi zor olan sonuçlar verecektir. Araştırmalar, gizemli piramitlerin sırrını ortaya çıkaracak ve sahip olduğu teknolojiyi açıklamaya yardımcı olacaktır. Ne yazık ki, günümüzde derin deniz arkeolojisi çok pahalıdır ve iyi finanse edilmemiştir.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like

Bandırma Füze Kulübü

1957 yılında Sputnik I’in uzaya gönderilmesinden oldukça etkilenen Bandırma Şehit Gönenç Lisesi…

Kayıp Şehrin Gizemi Antik Taş Tabletler Sayesinde Çözüldü

Irak’taki kil tabletlerin keşfi, arkeologların eski bir kayıp şehrin gizemini açığa çıkarmasına…

3D Yazıcının Mucidi: Chuck HULL

1980’lerde icat edilen “üç boyutlu yazıcı”nın tanınması için epey zaman gerekti. 1980…

Antibiyotik Çağını Başlatan Keşif: Penisilin

İskoç bakteriyolog Alexander Fleming, 1928 yılı Eylül ayında ilk antibiyotik olan penisilini…