Uzayda yer alan yıldızlar çoğunlukla ışık yayarlar;ancak RX J0806.4-4123 adlandırılan titreşen yıldız “Pulsar” bunun dışında kalıyor. Tirteşen yıldızın uzak mesafe boyunca kızılötesi radyasyon yaydığı tespit edildi. Nötron yıldızlarının uzun mesafeli radyasyon yaymaları yeni bir şey olarak tanımlanmaz iken RX J0806.4-4123, sadece kızıl ötesi ışıkta böyle bir yayılıma sahip olan ilk yıldızdır, başka hiçbir yıldızda görülmeyen yeni özelliklere sahip olabileceği anlamına gelebilir. Araştırmacılar bu yıldızın eğer rüzgar bulutsusu ise, daha önce hiç görülmemiş bir tür olabileceğini ifade ediyor.
‘Muhteşem Yedili’ lakaplı – bu özel nötron yıldızı yedi yakındaki röntgen titreşimli yıldız grubuna aittir. Astrofizikçi Bettina Posslet, “Bu nötron yıldızının etrafında genişletilmiş bir kızılötesi emisyon alanı gözlemledik. Bunların toplam boyutu, yaklaşık 200 astronomik birime (veya Güneş’in etrafındaki Plüton’un 2.5 katı yörüngesine) varsayılan mesafesine dönüşüyor “dedi.
Bir titreşimli yıldız , nötron yıldızı türü olarak adlandırılır. Yüksek kütleli bir yıldızın yaşam döngüsünün sonuna geldiğinde, çekirdek çöker, protonları ve elektronları nötronlara ve nötrinolara sıkıştırır. Eğer yıldız Güneş’in kütlesinin yaklaşık üç katı altındaysa, nötronlar ayrıca yoğun manyetik alanlara sahip olan bir nötron yıldızını desteklemek için yeterli basınç uygularlar. Eğer kütle bundan daha büyükse, yıldız kara deliğe çöker. Bu nötron yıldızları inanılmaz hızla dönerler; ve eğer doğru bir şekilde yönlendirildiyse, manyetik alanın yönettiği ışınım ışınları, kozmik deniz feneri gibi dönerken geçerler.
Temel olarak, bir nötron yıldızı belli bir şekilde açılıdır. Genellikle X-ışını ve radyo emisyonlarında da gözlemlenebilirler çünkü bunlar en güçlü oldukları dalga boylarıdır. Diğer dalga boyları olmadan bir kızılötesi sinyal keşfedilemez. Araştırmacılar, bu farklı emisyonu açıklamak için en güçlü adaylar olduğunu düşündükleri iki olasılık önermişlerdir: yıldızın etrafındaki bir malzeme diski veya belirli bir nebula türüdür. Posselt, yıldızın nasıl böyle bir etkiye sahip olduğunu açıklarken, rüzgar bulutsusu adı verilen bir tür nebula olabileceğini ifade etti. Bunların, bir pulsardan gelen güçlü bir rüzgârın yıldızın patlamasından geriye kalan malzemeyi geri üflediğini söyleyen Posselt, nebulada bir oyuğun oyuk kaldığı süpernova kalıntıları içinde bulunabileceğini söyledi.
