Yerçekimi araştırmasında Kuantum Vakumu, Evrenin Hızlanan Genişlemesini de açıklayabilir.
Karanlık enerjinin kaynağı, bilimde göze çarpan sorulardan en gizemlileri arasında yer alır. Evrenin genişlemesinin hızlanması belirlendiğinde, genişleyen gücün kaynağını bulmak için sürekli bir çaba oluştu.
Einstein, evrenin genişlemesi bilinmeden önce bile, yerçekimsel genel görelilik çözümünün, evrenin kendisine çökmesini engellemek için (statik durum evreni varsayılarak) bazı karşı koyma gücü gerektireceğini kabul etti. Einstein, böylelikle yerçekimine karşı koyan bir terim olan kozmoloji sabitini tanıttı. Bu fikir, hızlanan genişlemeyi açıklamak için son zamanlarda ilgi gördü, ancak gücün kaynağı belirsiz kaldı ve sabitin, gözlemlenende, doğru değerleri vermek için hassas bir doğrulukta ince ayarlanması gerekiyordu.
Kozmolojik sabitin (ki bu ilk etapta Einstein tarafından vaz geçilmiş bir nedendir) yapısal mekanizması ve negatif bir basınçla skalar alanlar gibi diğer potansiyel açıklamaların özellikleri göz önüne alındığında, birçoğu fizikte nispeten daha önceden bilinen prensiplerle tanımlanan “hızlanarak genişleme”, şimdilerde yeni bir değerlendirmeye ihtiyaç duyabilir.
Bu tür bir yöntem, “Eylemsiz Ortamda Vakumun Termal Özellikleri”ni tanımlayan eseri ile ünlü Fizikçi William Unruh tarafından gerçekleştirildi. Unruh’un yönteminde; ortam alanı sıfır olmayan sıcaklığa sahip, Hızlandırıcı Çerçeve içindeki bir gözlemci, kuantum vakumunda siyah vücut radyasyonu yaymasına neden oluyor.
Vakumun son derece geniş enerji yoğunluğu birçok fizikçiye, hesaplamanın neden yanlış olduğunu varsaymasına yol açtı, ancak hiç kimse bunun nedenini belirleyemedi.
Şimdi, Unruh ve Araştırma Ekibi, boşluğun uzay-zaman dalgalanmalarının yer çekim alanında geniş ve kontraktil dalgalanmaları arasında neredeyse tamamen dengeli olduğunu göstermişlerdir. Bununla birlikte, geniş kapsamlı dalgalanmaların biraz daha büyük bir derecesi vardır ki, net bir kuvvet, kozmolojik ölçekte genişlemeyi destekler niteliktedir.
Sonuçlar, kozmoloji sabitine ihtiyaç olmadığını ve karanlık enerji-uzayın her yerdeki enerjisinin, yerçekimsel etkilerinden yani Kuantum Vakumu’ndan kaynaklı olabileceğini gösteriyor.
Boş alanın net genişleme kuvveti varsa, temel parçacıklarla ilişkili uzay-zaman geometrisinin vakum dalgalanmaları üzerinde ne gibi etkisi olabileceğine dair tartışmalar var; ancak madde arasında net bir kuantum yerçekimi çekme kuvveti oluşturmasında hemfikirlerdir. Galaksiler, kozmolojik ölçekte ayırmak için yeterince büyüklerse, atom altı parçacıkları ve çekirdekleri atomik ölçekte bir araya getirmek için de yeterince güçlü olabilirler. Araştırmalar cevaplanması gereken daha birçok sorunun olduğunu gösteriyor