Sierra de Atapuerca’da (Kuzey İspanya) bulunan El Portalón mağarası, dört bin yıllık biyomoleküler tarih öncesi dönemi içermektedir. / Eneko Iriarte /Burgos Üniversitesi

PNAS‘da yayınlanan multidisipliner bir çalışmada, uluslararası bir araştırma ekibi, 4000 yıllık İber biyomoleküler prehistoryası’nı kapsüllemek için arkeolojik, genetik ve kararlı izotop verilerini birleştirdi.

Ekip, İspanya’nın kuzey ve güneyindeki 13 kişinin kalıntılarını analiz etti. El Portalón’un zengin arkeolojik alanı da dahil olmak üzere, Burgos’daki Atapuerca’nın iyi bilinen bölgesini oluşturan ve kendisi de dört bin yıl öncesine dayanan İber tarihöncesinden bir araştırma… Çalışma, Endülüs’teki Cueva de los Murciélagos ve Cueva de los Murciélagos gibi önemli bölgeleri de içeriyor. Burada 7245 yaşındaki bir Neolitik çiftçinin genomu sıralandı. Güney İberya*‘da en eski dizili genom; Neolitik Almagra Çömlekçilik Kültürü’nü temsil ediyordu.

*İber Yarımadası ya da İberya, Avrupa kıtasının Akdeniz’e uzanan üç yarımadasından biridir. İber Yarımadasında İspanya ve Portekiz devletleri yer almaktadır.

Endülüs, İspanya (Cueva de los Murciélagos) ‘dan 7245 yıllık Erken Neolitik Çiftçinin iskelet kalıntıları bu çalışmada sıralanmıştır. 1) Mezarlık pozisyonunun diyagramı, 2) Kafatası, 3) Mağarada keşfedilen mezar kalıntıları. / Rafael Martínez-Sánchez (Granada Üniversitesi) ve Antonio Moreno Rosa (Córdoba Üniversitesi)

 

Prehistorik göçler, Avrupa nüfusunun genetik yapısını şekillendirmede önemli bir rol oynamıştır. Yaklaşık 20.000 yıl önce son buzuldan sonra, Avrupalılar avcı-toplayıcı gruplar tarafından işgal edildi ve son 10,000 yıl boyunca iki büyük göç, yaşam tarzı ve Avrupa nüfusunun gen havuzu üzerinde büyük etkilere sahipti. İlk olarak Orta Doğu ve Anadolu’dan gelen gruplar; Neolitik dönemde Avrupa’ya tarım uygulamalarını tanıttılar. 5000 yıldan az bir süre önce Pontic-Caspian stepinden çıkan çoban grupları Avrupa kıtasına yayıldı. Bu hareketlerin her ikisi de doğuda ortaya çıktığı için, kıtanın en batı kısımlarına bu göçlerle ulaşılabilecekti. Arkeogenetik çalışmalar; bu göçlerin her ikisinin de Orta ve Kuzey Avrupa’daki gen havuzunun yarısından fazlasının yerini aldığını göstermesine rağmen, bu olayların İber popülasyonlarında, özellikle Endülüs gibi en güney bölgelerinde etkisi hakkında çok az şey bilinmektedir.

İlk çiftçiler, kuzey Akdeniz’in kıyısındaki bir sahil yolundan sonra büyük ölçüde İberya’ya ulaştılar. Yeni çalışma, Neolitik İberilerin Orta ve Kuzey Avrupa’ya yerleşmiş göçmen çiftçilerle genetik farklılıklara sahip olduğunu gösteriyor.

Bu Akdeniz yolu göçmenleri, bir Akdeniz adası olan Sardunya’nın günümüz sakinleri ile güçlü bir genetik bağlantı göstermektedir.

Uppsala Üniversitesi Popülasyon Genetikçisi Mattias Jakobsson: “Büyük olasılıkla, modern Sardunyalıların, Akdeniz bölgesinde 8000 yıl önce tarım uygulamalarını yaygınlaştırmış olan insanların soyundan gelebileceğini düşünüyoruz.”

Kuzey Afrika ya da Avrupa gibi İberya’ya potansiyel girişlerin olduğu bölgelere rağmen, araştırmacılar; İberya’da önemli bölgesel farklılıklar bulamadılar.

Uppsala Üniversitesi Popülasyon Genetikçisi Torsten Günther: “Coğrafi farklılıklar küçük gözükse de, gruplar arası etkileşim ve genetik değişim nedeniyle zamanla bazı farklılıklar görüyoruz.”

İlk İberyalı çiftçiler oldukça düşük genetik çeşitlilik gösterirler. Bu da, doğu göçünün ilk dalgasının yarımadanın üzerinde kurulmasının nispeten küçük olduğunu gösterir. Bu düşük çeşitlilik döneminin ardından, yeni gelen nüfusla büyüdü ve yerel avcı-toplayıcılara karıştı; daha sonraki dönemlerde hızla artan genetik çeşitliliği oluşturdu.

 

İber Neolitik bir çiftçinin temsili./Maria de la Fuente (Maria de la Fuente Arkeolojik Resimler).

 

Yazarlar, İberya’da Tunç Çağı göçlerinin düşük genetik etkilerine rağmen; Geç Neolitik- Bronz Çağı geçişi sırasında Pontic-Caspian bozkır çobanlarının büyük bir göçünün merkezi ve kuzey Avrupa’daki büyük bir nüfus döngüsünden sorumlu olduğunu göstermişlerdir. Yazarlar bu çalışmada, bu göçün günümüz Güneybatı Avrupalıları, yani tarih öncesi İbraniler üzerindeki genetik etkisinin küçük olduğunu bildirmektedir. Bu, İberya’nın genetik tarihinin, tarım uygulamalarının (Neolitik Devrim) ortaya çıkmasıyla bağlantılı ana tarih öncesi göçten daha çok etkilendiği için eşsiz olduğunu doğrular.

 

İber Çiftçilerde Homojen Beslenme

Yazarlar, Neolitik çiftçilerin yaklaşık 4000 yıl boyunca beslenmelerini incelediler; bu da, kültürel olarak farklı gruplar arasındaki önemli biyolojik etkileşime rağmen, çiftçilik kültürünün başından beri baskın olduğunu ve zamanla devam ettiğini teyit etti.

La Trobe Üniversitesi Moleküler Arkeolog Colin Smith: “İlginçtir ki, avcı-toplayıcı atalarının zaman içinde çiftçilere önemli bir genetik akını görüyor olsak da, bu erken çiftçilerin beslenmelerini değiştirmedi. Beslenme, çiftçilik kültürlerinin karakteristiğidir ve binlerce yıl boyunca geçici ve coğrafi olarak devam eder.”

Çalışma, Avrupa tarih öncesi dönemin tüm karmaşıklığını anlamak için disiplinler arası araştırmanın gücünü göstermektedir.

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like

Enerji, Atlantis Kristal Piramitlerinde Gömülü

Okyanus Bilimci Dr. Meyer Verlag, sonar kullanarak iki bin metre derinliğinde dev…

Kayıp Şehrin Gizemi Antik Taş Tabletler Sayesinde Çözüldü

Irak’taki kil tabletlerin keşfi, arkeologların eski bir kayıp şehrin gizemini açığa çıkarmasına…

Yeni Radar Kral Tutankamon’un Lahitindeki Gizli Odaların Yol Haritasını Çıkardı.

Kral Tutankamon’un resimli duvarlar ardındaki gizli odalarının bulunması amacıyla yapılan araştırma kapsamında…

Bilinen En Eski Hayvana Ait Fosil Bulundu

Yeni araştırmaya göre, 558 milyon yıl öncesine ait fosilleşmiş bir yaşam formu…