Uluslararası bir araştırma ekibi, canlı bir hayvandaki iç dokunun oksijen seviyesini ölçebilen küçük implante edilebilir bir cihaz geliştirdi. Science Advances dergisinde yayınlanan makalelerinde; grup, cihazlarının nasıl yapıldığını ve test edildiğinde ne kadar iyi çalıştığını açıkladılar.
Araştırmacılar, vücut dokularındaki oksijen seviyelerini doğru bir şekilde ölçmenin gerekliliğinin birçok klinik uygulama için önemli olduğunu, çünkü birçok fizyolojik ve patolojik süreç için geçerli olduğunu belirtti. Ayrıca, canlı hayvanlarda oksijen seviyelerini izlemenin daha iyi bir yolunun oksijen aracılı süreçlerle ilgili araştırmalar için yeni bir yol sağlayacağını belirttiler.
Ayrıca, hem insanlarda hem de hayvanlarda oksijen seviyelerini test etmek için mevcut yöntemlerin, bir bağlanma zorunluluğu ve sınırlı yerleştirme seçeneklerinin gerekliliği nedeniyle sınırlı olduğunu da not etmişlerdir. Bu problemlerin üstesinden gelmek için araştırmacılar, yaşayan bir hayvanın içinde bir bağa ihtiyaç duymadan çalışabilen bir cihaz geliştirdiler; çok küçük (1 santimetrekare – bir tırnağın boyutu hakkında) ve hafif (80 miligram) olduğu için beyin de dahil olmak üzere, vücutta neredeyse her yere yerleştirilebilir.
Araştırmacılar, aygıtı küçük bir devre kartına iplik benzeri bir sonda ekleyerek yaptılar; prob opto-elektronik olarak duyarlı, kırmızı ya da yeşil ışık yayan iki mikro diyota; aynı zamanda, bir doku numunesine yönlendirilen ışığın yoğunluğunu okuyan ve ileten bir mikro dedektöre sahiptir. Kızılötesi radyasyon cihaza güç sağlamak ve verileri iletmek için kullanılmıştır. Cihazdaki veriler, analiz edilmek için masaüstü bilgisayara bağlı bir alıcıya gönderildi. Cihazın geri kalanı; ortamdaki kızılötesi radyasyonu bir güç kaynağına dönüştürmek ve verileri cihazdan harici kaynağa aktarmak için kullanılan bir anten ve diğer elektronik bileşenlerden oluşmaktadır.
Araştırmacılar, cihazı yapay doku ve kanla kullanarak ve ardından test farelerinin kafataslarına yerleştirerek test ettiler. Cihazın öngörüldüğü gibi çalıştığını ve farelere sağlık riski oluşturmadığını bildirdiler.
